1922 yazında Sovyet Rusya’nın İdil-Ural bölgesindeki açlara yardım toplamak için görevlendirilen iki kişi İstanbul’a gelir. Bu görevlilerden Tahir İlyâsî üç aylık İstanbul görevi/yolculuğu sırasında İstanbul’da görüp yaşadıklarının hatıratını tutar.10 Haziran 1922 Cumartesi günü Moskova’da bir tren garında başlayan bu yolculuk, “açlık ve kıtlık” belasına karşı verilen insani ve büyük bir mücadelenin de başlangıcı olmuştur. İki ay sonra, 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal Büyük Taarruz’u başlatacak ve “emperyalizm” belasına karşı bir başka büyük mücadeleye imza atacaktır. İstanbul Hatıratı - 1922 adlı bu kitap işgal altındaki İstanbul’a dair önemli ve yepyeni bir kaynak. Tahir İlyâsî İstanbul yolculuğu sırasında tutmuş olduğu günlüklerde işgal İstanbul’unun gündelik yaşamına, Anadolu’da yaşanan mücadelenin İstanbul’a olan yansımasına, daha önce buraya göç etmiş Kazan ve Kırım Tatarlarının yaşayış ve hislerine ışık tutuyor. Akademisyen Arzu Kılınç’ın bulup çevirdiği ve dönemin gazetelerinden ilgili haberlerle zenginleştirerek hazırladığı bu hatırat, o yıllarda Türkiye ve Rusya’nın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik tabloyu da gözler önüne seriyor.
Rusya da aç kalan insanlara yardım toplamak için görevlendirilen iki kişiden biri olan yazarımızın yolculuk ve ardından işgal altındaki İstanbul gözlemlerinden oluşan bir eser.
.
Söz konusu açlığı Batı ülkelerine duyurmak için aracı olan Maksim Gorki yazdığı mektup ile yemek ve ilaç istemiştir.
.
Kitapta İstanbul’da o dönemde alınan karantina uygulamalarını,Üsküdar ilçesinin İstanbul’dan ayrı belirtildiğini ( o zamanlarda büyük ihtimal sadece Fatih ilçesi İstanbul olarak kabul ediliyordu.Hangi ilçenin ne zaman katılımı ile sınırlar genişledi acaba?),Beyoğlu ilçesinin adının Bek Oğlu’ndan dönüştüğünü öğreneceksiniz.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Hatırat okumak, dönem okumalarında önemli bir kaynak.
Rus müslümanlarına yardım toplamak için istanbula gelen tahir ilyasinin hatıratı.kurtuluş savaşı ile alakalı birçok bölümü var
Rusya’dan istanbul’a gelen yazarın anılarını anlatıyor
Rusya da aç kalan insanlara yardım toplamak için görevlendirilen iki kişiden biri olan yazarımızın yolculuk ve ardından işgal altındaki İstanbul gözlemlerinden oluşan bir eser.
.
Söz konusu açlığı Batı ülkelerine duyurmak için aracı olan Maksim Gorki yazdığı mektup ile yemek ve ilaç istemiştir.
.
Kitapta İstanbul’da o dönemde alınan karantina uygulamalarını,Üsküdar ilçesinin İstanbul’dan ayrı belirtildiğini ( o zamanlarda büyük ihtimal sadece Fatih ilçesi İstanbul olarak kabul ediliyordu.Hangi ilçenin ne zaman katılımı ile sınırlar genişledi acaba?),Beyoğlu ilçesinin adının Bek Oğlu’ndan dönüştüğünü öğreneceksiniz.
Roman tadında güzel bir anı kitabı. Öneririm.