İshakı yirmi yaşlarındayken yazdım. Büyük kente gelmiş bir taşralıydım o sırada. Gürültü ve soğukta yazdığım o öyküler hep çocukluğumun kentiyle ilgili: Antep. İshak, bir Anadolu kentindeki gerçeklerin ne yorumudur, ne de sorunlarının çözümü. Küçük alçakgönüllü kesitlerdir bu öyküler. O kenti tanımaya çalıştım yıllar önce. Mevsimlerine, yapı taşlarının çeşitlerine, toprağının kokusuna ve tüm sokaklanna, insanlarına, çocuklarına dikkat ettim: Avcının iyisi uçanı vurur. İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine, onu durdurmadan kalemini uydurandır. Bir süre birlikte döner o çarkla. Ve bir ölü noktayı geçince bırakır. Öyle gördük ustalarımızdan.-Onat Kutlar-
Kitap dokuz öyküden oluşuyor. Öykülerin isimlerine baktığımızda dikkatimi çeken şey büyük bir kısmının içerisinde hayvan isimleri barındırıyor olması: “Horozlar”, “Kediler”, “İshak”, “At Cambazları”, “Kül Kuşları”… Anlaşılamamazlık bu öyküde de ön planda. “Öykü kahramanı niye bu evden ayrılamıyor? Niye o eve gidiyor? Dostuyla aralarında kurulan düşmanlık bağının nedeni ne?” Yazar bunlara benzer birçok sorunun yanıtını okuyucuya bırakıyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitap dokuz öyküden oluşuyor. Öykülerin isimlerine baktığımızda dikkatimi çeken şey büyük bir kısmının içerisinde hayvan isimleri barındırıyor olması: “Horozlar”, “Kediler”, “İshak”, “At Cambazları”, “Kül Kuşları”… Anlaşılamamazlık bu öyküde de ön planda. “Öykü kahramanı niye bu evden ayrılamıyor? Niye o eve gidiyor? Dostuyla aralarında kurulan düşmanlık bağının nedeni ne?” Yazar bunlara benzer birçok sorunun yanıtını okuyucuya bırakıyor.