Yolculuk ettiğim günlerden birinde bir adada başı insana benzeyen, ayakları demirden olan koca bir yaratık gördüm, toprak yiyip deniz içiyordu. Uzunca bir zaman onu uzaktan izledim. Sonra yanına yaklaşıp "Hiç doymayacak mısın, açlığın hiç dinmez, susuzluğun hiç geçmez mi? diye sordum.Ve bana şöyle cevap verdi, "Evet, doydum, hayır, daha doğrusu yiyip içmekten yoruldum; ama yarın yiyecek toprak ve içecek deniz bulamam diye korkuyorum."
Kısa kısa hikâyeciklerden oluşuyor. 3-5 tanesi hariç oldukça sıkıcı buldum. Halil Cibran okunması, anlaşılması güç bir yazar deniyor. Ben zorlanmış olabilirim çünkü yazarın okuduğum ilk kitabı bu; tarzına aşina değilim.
Öte yandan 60 sayfalık şu kısacık kitapta bile çok sayıda imlâ ve baskı hatası olması da beni çok rahatsız etti.
Kısa kısa hikayecikleren oluşan bir kitap. Saatte bitecek kadar akıcı, bir o kadar da öğütlerlerle dolu bir eser. Her hikayeden çıkarmanız gereken bir öğüdünüz, bir dersiniz var, o dersi almak da sizin elinizde. çevirisi de güzel,
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabın arka kapağında yer alan hikaye dışında sıkıcı
Kısa öyküler ancak bazılarıni pek anlayamadım
Kısa öyküler güzel olmuş.
Kısa kısa hikâyeciklerden oluşuyor. 3-5 tanesi hariç oldukça sıkıcı buldum. Halil Cibran okunması, anlaşılması güç bir yazar deniyor. Ben zorlanmış olabilirim çünkü yazarın okuduğum ilk kitabı bu; tarzına aşina değilim.
Öte yandan 60 sayfalık şu kısacık kitapta bile çok sayıda imlâ ve baskı hatası olması da beni çok rahatsız etti.
Kısa kısa hikayecikleren oluşan bir kitap. Saatte bitecek kadar akıcı, bir o kadar da öğütlerlerle dolu bir eser. Her hikayeden çıkarmanız gereken bir öğüdünüz, bir dersiniz var, o dersi almak da sizin elinizde. çevirisi de güzel,