Farabî (870-950): Türk-İslam filozofu, gökbilimci, müzisyen. İslam’ın Altın Çağ’ının en önemli isimlerden biridir. Farabî yükseköğrenimini Bağdat’ta tamamladı, zamanın ünlü bilginlerinden ders aldı. Aristoteles’in ve Platon’un eserlerini inceledi, bu iki filozofun felsefelerini İslam’la bağdaştırmaya, bu sayede İslam dinine felsefi bir nitelik kazandırmaya çalıştı. Felsefeye mantık ile başlayıp metafizik üzerinde durdu; felsefenin dil, siyaset, doğa, zihin ile ilgilenen dallarında eserler verdi; müzik aletleri geliştirdi, müzik ve psikoloji konularında yazdı. İslam felsefesinin gelişmesini ve korunmasını sağladı, Batılı Orta Çağ düşüncesini etkiledi. Kendi zamanında ilim kabul edilen ilimleri sınıflandırdığı İlimlerin Sayımı’nda, her ilmin konusu, değerleri hakkında bilgi verir, bu ilimlerden birini öğrenmek isteyen kişileri neyi incelemeye giriştikleri, bu incelemenin kendilerine nasıl bir fayda sağlayacağı, o ilmi öğrenmekle hangi üstünlüğü elde edecekleri konusunda aydınlatır.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Farabiyi Türk milleti bilmek ve okumak mecburiyetinde…
Farabi’nin okuduğum üçüncü kitabı hepsi de güzel
Farabi nin değeri ve etkisi tartışılmaz ölçüdedir ve aşikârdır..
Farabi tercümeleri genelde başarısız olur fakat bu seri öyle değil. Tavsiye ederim.
Bazı üstadlar ne yazarsa yazsın okunur. Öyle bir eser