İklim değişikliği, özellikle binyıl dönümünden bu yana yaşanan aşırı hava olaylarının sonucunda herkesin konuştuğu bir konu hâline gelmiştir. İklim değişikliğinin insan medeniyetleri ve doğa açısından bakıldığında küresel boyutlarda belirleyici bir öneme sahip olması nedeniyle de buna şaşırmamak gerekir. Fakat iklim değişikliği tam olarak nedir ve hangi faktörler iklim değişikliğine yol açmıştır? Uluslararası düzeyde tanınmış iki iklim uzmanı bu konuda günümüze kadar edinilen bilgiler hakkında derli toplu, anlaşılır bir üst bakış sunmakta ve çözüm yolları göstermektedir.Stefan Rahmstorf, Potsdam İklimsel Etkiler Araştırma Enstitüsünde yöneticilik yapmakta ve Potsdam Üniversitesinde Okyanus Fiziği alanında profesör olarak görev yapmaktadır; ayrıca sekiz yıl süreyle Küresel Çevre Değişimleri Bilimsel Kurulunun (WBGU) üyesi olarak Federal Alman Hükümeti’ne danışmanlık yapmıştır.Hans Joachim Schellnhuber, Potsdam İklimsel Etkiler Enstitüsünün kurucusu ve emekli müdürüdür. WBGU’ya ve Papalık Bilimler Akademisi gibi çeşitli akademilere üyedir.
Kitap hakkında birkaç söz söylemezden önce, içinde yaşadığımız Dünya’nın küresel ve iklimsel anlamda birçok sıkıntı yaşadığını herhalde bilmeyen yoktur. Hemen her gün sosyal medya yahut ulusal medya kanallarında, ama çok ama az, “kuraklık”, “sel”, “obruk” yahut “aşırı sıcaklar”dan söz edildiğine şahit olmuşuzdur. Bu kitabın, bu tip kavramların içini doldurması ve kolektif bir bilinç kazandırması noktasında önemli bir yere sahip olabileceğini düşünüyorum. Evet birçoğumuz konu hakkında birçok, doğru ya da yanlış, fikre sahip fakat bu kitapta işin aslını, geçmişi ve geleceği ile görmek mümkün.
Genel olarak kitaba geçecek olursak; giriş ve dizin dahil olmak üzere toplamda 10 bölüm bulunmaktadır. Kitap konu bütünlüğünü görece düşük bir sayfa sayısı ile son derece güzel bir şekilde özetlemek ile kalmamış aynı zamanda atıfta bulunduğu kaynaklar ve tavsiyeler ile güncel bilgilere ulaşmanızı sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. İklim tarihi, değişimler, felaketler, salgınların iklim ile ilişkisi, siyasi buhranların iklim ile alakası (bkz. Suriye İç Savaşı) bunların sonuçları, küresel ısınma, kamuoyu tartışmaları ve olası çözüm tahminleri sıralı bir şekilde sunulmuştur.
Kitabı okuduktan sonra bu kitabı hemen herkesin okuması gerektiğini düşündüğümü ifade etmeliyim. Özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan ülkelerin kısa süre içerisinde küresel ısınmanın yahut iklim değişimlerinin yıkıcı etkisine maruz kalacağını (çoktan başladı bile!) düşünürsek gündelik saçmalıkları bir kenara bırakarak önlem almaya başlamamız gerektiği apaçıktır. Ayrıca son derece trajikomik bir durum olarak; Sanayi Devrimi ve insan kaynaklı zararlı gazların salınımını başlatan gelişmiş ülkeler bu değişime önayak olurken, bu değişimin en yıkıcı olarak yaşanacağı (ve yaşandığı) yerlerin gelişmemiş yahut gelişmekte olan ülkeler ve orada yaşayan insanlar olması/olacak olması son derece büyük bir haksızlıktır. Hatta ve hatta Kuzey ülkeleri (Kanada vb.) bu durumdan bir miktar kâr bile sağlayabilecekken (elbette uzun vadede böyle bir şey söz konusu olamaz!), Rahmstorf ve Schellnhuber’a göre gelişmemiş coğrafyalarda yaşayan insanlar bu yıkıcı değişimin sonuçlarını hayatlarıyla ödeyecektir. Ayrıca küresel ısınmayı terazinin bir tarafı olarak düşünecek olursak, bu terazinin diğer kısmında da ekonomi ya da kazanç olduğunu unutmamamız gerek.
Son olarak; kitabın son derece güncel olduğunu (ilk baskısı 2006, ikinci baskı 2018) hatırlatmam gerek. Bu güncel sorunları ve gelişmeleri takip edebilmek adına son derece önemlidir. Kitabın içeriği ve kapsamı dolayısıyla (doğal olarak) bir miktar teknik terim barındırıyor eğer aşina değilseniz terimleri notlayarak okumanızı tavsiye ederim. Çevirisini ben beğendim. Runik Kitap’a yayıncılık faaliyeti için çok teşekkür ederiz, gerçekten harika ve güncel işler yapıyorlar.
Her varlığın; başlangıç, gelişme, eskime/yaşlanma vb. süreçlerden sonra yok olmaya doğru yol aldığını gözlemlemekteyiz. Bu duruma insanın ölümlü olması, bitkiler ve hayvanlar dünyasının canlılık süreci, eşyaların ve diğer maddelerin eskiyip fosilleşmesiyle tanık olabiliyoruz.
Üzerinde yaşam sürdüğümüz dünya ve diğer gezegenler de birer varlık. Big Bang (büyük patlama) teorisiyle, milyarlarca yıl önce oluştuğu konusunda hipotezler geliştirilen evrenin de diğer varlıklar gibi belirli bir sona doğru gittiği kabul edilmektedir.
Bizim irademiz ve iktidarımız dışında oluşan, iklim değişikliği de bir nevi evrenin yaşlanmasına, diğer varlıklar gibi yok olma ve yıkıma doğru yol alması olarak yorumlanabilir bence.
Deneyimli iki iklimsel etkiler uzmanı; bu kitapta, dünyamızı ve tüm insanlığı tehdit eden, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı gündemlerine alarak, derinlemesine yorumlamışlar.
Önce gözleme dayalı teşhis, neden/niçin/ne yapabiliriz sorularının tahmini çözümlemesi ve sorunları nasıl çözebiliriz konusunda metodolojik öneriler sunmuşlar. 162 sayfalık kitabın çok iyi anlaşılması için, bu alanda daha önce edinilmiş bir birikim gerekiyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınma; ekosistem, göçmen kuşlar, mevsimler, ısı değişiklikleri, yağmur, sel, kuraklık, tarımsal üretim, içme suyu, bitki örtüsü, hava, beslenme, sağlık ve hastalık gibi sorunlarla karşımıza çıkmaktadır.
Petrol ürünüyle çalışan araçlar, fabrikalardan çıkan duman/ gazlar ve diğer çevresel kirlilik yaratan olumsuz etkenler, iklim değişikliğini tetiklese de bizim ihmal ve irademizin dışında gelişen kozmik olayların var olduğu da belirtilmektedir.
Biz insanlara düşen; tasarruflu ve doğal bir yaşamı desteklemek, ekosisteme zarar verebilecek eylemlerden kaçınmak olacaktır. Devlet/ler eliyle alınacak önlemler elbette vardır.
Olağanüstü kirlilik oluşturan olumsuz etkenler karşısında devlet; idari, ekonomik ve hukuki yaptırımlar uygulayabilir. Fakat bu kozmik kirlenmeye karşı alınacak önlemler, bireysel çabalarımızla desteklenmelidir.
Bu tür kitapları yalnızca bilim insanları, ilgili kurumlar, devleti yönetenlerin okuması yeterli değildir.
Ekolojik yaşam modelinin toplumda karşılık bulabilmesi için bireysel ölçekte gündemde tutulması, konferans, panel ve diğer etkinliklerle yaygınlaştırılması gerekir.
Deprem olunca sağlam bina, sel olunca su kanalı, kuraklık olunca su deposu aklımıza geliyorsa; bir bilinç ve öngörü eksikliği olduğu kabul edilmelidir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitap hakkında birkaç söz söylemezden önce, içinde yaşadığımız Dünya’nın küresel ve iklimsel anlamda birçok sıkıntı yaşadığını herhalde bilmeyen yoktur. Hemen her gün sosyal medya yahut ulusal medya kanallarında, ama çok ama az, “kuraklık”, “sel”, “obruk” yahut “aşırı sıcaklar”dan söz edildiğine şahit olmuşuzdur. Bu kitabın, bu tip kavramların içini doldurması ve kolektif bir bilinç kazandırması noktasında önemli bir yere sahip olabileceğini düşünüyorum. Evet birçoğumuz konu hakkında birçok, doğru ya da yanlış, fikre sahip fakat bu kitapta işin aslını, geçmişi ve geleceği ile görmek mümkün.
Genel olarak kitaba geçecek olursak; giriş ve dizin dahil olmak üzere toplamda 10 bölüm bulunmaktadır. Kitap konu bütünlüğünü görece düşük bir sayfa sayısı ile son derece güzel bir şekilde özetlemek ile kalmamış aynı zamanda atıfta bulunduğu kaynaklar ve tavsiyeler ile güncel bilgilere ulaşmanızı sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. İklim tarihi, değişimler, felaketler, salgınların iklim ile ilişkisi, siyasi buhranların iklim ile alakası (bkz. Suriye İç Savaşı) bunların sonuçları, küresel ısınma, kamuoyu tartışmaları ve olası çözüm tahminleri sıralı bir şekilde sunulmuştur.
Kitabı okuduktan sonra bu kitabı hemen herkesin okuması gerektiğini düşündüğümü ifade etmeliyim. Özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan ülkelerin kısa süre içerisinde küresel ısınmanın yahut iklim değişimlerinin yıkıcı etkisine maruz kalacağını (çoktan başladı bile!) düşünürsek gündelik saçmalıkları bir kenara bırakarak önlem almaya başlamamız gerektiği apaçıktır. Ayrıca son derece trajikomik bir durum olarak; Sanayi Devrimi ve insan kaynaklı zararlı gazların salınımını başlatan gelişmiş ülkeler bu değişime önayak olurken, bu değişimin en yıkıcı olarak yaşanacağı (ve yaşandığı) yerlerin gelişmemiş yahut gelişmekte olan ülkeler ve orada yaşayan insanlar olması/olacak olması son derece büyük bir haksızlıktır. Hatta ve hatta Kuzey ülkeleri (Kanada vb.) bu durumdan bir miktar kâr bile sağlayabilecekken (elbette uzun vadede böyle bir şey söz konusu olamaz!), Rahmstorf ve Schellnhuber’a göre gelişmemiş coğrafyalarda yaşayan insanlar bu yıkıcı değişimin sonuçlarını hayatlarıyla ödeyecektir. Ayrıca küresel ısınmayı terazinin bir tarafı olarak düşünecek olursak, bu terazinin diğer kısmında da ekonomi ya da kazanç olduğunu unutmamamız gerek.
Son olarak; kitabın son derece güncel olduğunu (ilk baskısı 2006, ikinci baskı 2018) hatırlatmam gerek. Bu güncel sorunları ve gelişmeleri takip edebilmek adına son derece önemlidir. Kitabın içeriği ve kapsamı dolayısıyla (doğal olarak) bir miktar teknik terim barındırıyor eğer aşina değilseniz terimleri notlayarak okumanızı tavsiye ederim. Çevirisini ben beğendim. Runik Kitap’a yayıncılık faaliyeti için çok teşekkür ederiz, gerçekten harika ve güncel işler yapıyorlar.
Herkese bol kitaplı sağlıklı günler!
Her varlığın; başlangıç, gelişme, eskime/yaşlanma vb. süreçlerden sonra yok olmaya doğru yol aldığını gözlemlemekteyiz. Bu duruma insanın ölümlü olması, bitkiler ve hayvanlar dünyasının canlılık süreci, eşyaların ve diğer maddelerin eskiyip fosilleşmesiyle tanık olabiliyoruz.
Üzerinde yaşam sürdüğümüz dünya ve diğer gezegenler de birer varlık. Big Bang (büyük patlama) teorisiyle, milyarlarca yıl önce oluştuğu konusunda hipotezler geliştirilen evrenin de diğer varlıklar gibi belirli bir sona doğru gittiği kabul edilmektedir.
Bizim irademiz ve iktidarımız dışında oluşan, iklim değişikliği de bir nevi evrenin yaşlanmasına, diğer varlıklar gibi yok olma ve yıkıma doğru yol alması olarak yorumlanabilir bence.
Deneyimli iki iklimsel etkiler uzmanı; bu kitapta, dünyamızı ve tüm insanlığı tehdit eden, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı gündemlerine alarak, derinlemesine yorumlamışlar.
Önce gözleme dayalı teşhis, neden/niçin/ne yapabiliriz sorularının tahmini çözümlemesi ve sorunları nasıl çözebiliriz konusunda metodolojik öneriler sunmuşlar. 162 sayfalık kitabın çok iyi anlaşılması için, bu alanda daha önce edinilmiş bir birikim gerekiyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınma; ekosistem, göçmen kuşlar, mevsimler, ısı değişiklikleri, yağmur, sel, kuraklık, tarımsal üretim, içme suyu, bitki örtüsü, hava, beslenme, sağlık ve hastalık gibi sorunlarla karşımıza çıkmaktadır.
Petrol ürünüyle çalışan araçlar, fabrikalardan çıkan duman/ gazlar ve diğer çevresel kirlilik yaratan olumsuz etkenler, iklim değişikliğini tetiklese de bizim ihmal ve irademizin dışında gelişen kozmik olayların var olduğu da belirtilmektedir.
Biz insanlara düşen; tasarruflu ve doğal bir yaşamı desteklemek, ekosisteme zarar verebilecek eylemlerden kaçınmak olacaktır. Devlet/ler eliyle alınacak önlemler elbette vardır.
Olağanüstü kirlilik oluşturan olumsuz etkenler karşısında devlet; idari, ekonomik ve hukuki yaptırımlar uygulayabilir. Fakat bu kozmik kirlenmeye karşı alınacak önlemler, bireysel çabalarımızla desteklenmelidir.
Bu tür kitapları yalnızca bilim insanları, ilgili kurumlar, devleti yönetenlerin okuması yeterli değildir.
Ekolojik yaşam modelinin toplumda karşılık bulabilmesi için bireysel ölçekte gündemde tutulması, konferans, panel ve diğer etkinliklerle yaygınlaştırılması gerekir.
Deprem olunca sağlam bina, sel olunca su kanalı, kuraklık olunca su deposu aklımıza geliyorsa; bir bilinç ve öngörü eksikliği olduğu kabul edilmelidir.
Konuyla ilgili iyi bir kitap. Oldukça açıklayıcı ve yararlı olduğunu düşünüyorum.
Dilimize kazandırılmış olması sevindirici. İçinde çok önemli bilgiler bulunmakta.
Son zamanlarda hayatımızda önemli bir yere sahip olan küresel ısınmanın nedenlerini anlamak için iyi bir kitap olduğunu söyleyebilirim.