İnsanlığın en büyük mürşidi ve rehberi şüphesiz Resûl-i Ekrem (a.s.m.) Efendimiz`dir. Gaye onu hakkıyla anlayabilmek ve anlatabilmek olunca meselenin ehemmiyeti açıkça kendini gösterir.
Efendimiz`in (a.s.m.) doğru anlaşılması, doğru anlatılıp tanıtılması, Kur`ân`ın ve İslâm`ın da doğru anlaşılması demektir. Örnek insan ve insanlık modelinin doğru yansıtılması, ona tabi olacaklar açısından da önemlidir. Çünkü vahiy ona indirilmiştir. Vahyin en mükemmel ve ilk müfessiri odur. İslam`ın en güzel ve en doğru mübelliği odur.
Bu eser insanlığın en büyük meselesi ve davası olan tevhide ulaşma yolunda bir işaret taşı sunabilme gayesiyle hazırlandı. “Hz. Muhammed`in (a.s.m.) Çağrısı–Mekke Dönemi” isimli kitabın devamı olarak, Efendimiz`in (a.s.m.) hicretinden vefatına kadar süren “Medine Dönemi” ele alındı.
Sade, akıcı ve “hikâyeci anlatım” tarzında kaleme alınan ve on bölümden oluşan eseri okurken, kendinizi 14 asır öncesinde bulacak, Medine`ye Hicret`in ardından yaşanan tüm gelişmeleri, hadiseleri müşahede edecek, Asr-ı Saadet`i yaşama hazzını ve heyecanını tadacaksınız.