İnsanlık tarihi kadar eski olan Hipnoz’un terapide uygulanışını konu alan “Hipnoterapi Bilim ve Sanatı” ülkemizde ilk kez bu kadar ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
Bu ayrıntılı ele alışın amaçlarından ilki, hemen hemen birbirinin aynısı veya tekrarı olan kitaplardan farklı olarak, ülkemiz hipnoterapi uzmanları için bir kaynak eser oluşturmak;
İkincisi, hipnoterapi eğitimi almak isteyen uzmanlara günümüz dünyasında bu alanda hangi tekniklerin kullanıldığının ipuçlarını vererek, eğitime yönelik talep içeriklerini belirlemelerini sağlamak;
Üçüncü olarak da davranış değişikliği gerçekleştirmek veya problemine çözüm aramak amacıyla hipnoterapiye başvuran insanlarımıza, kendilerine hangi tekniklerle ve nasıl yardımcı olunacağına dair net fikirler vermektir.
Bu üç amaçtan hangisinin veya hangilerinin muhatabı olursanız olun, bu kitabın da sizin için yapabilecekleri sınırlıdır. Ondan fiziki sınırlarının ötesinde yararlanmak, harcayacağınızın emeğe, göstereceğiniz ısrara ve ona ayıracağınız zamana bağlıdır. Söylemek istediğimizi çok güzel bir şekilde anlatan şu kısa anekdota kulak veriniz: Bir gün güngörmüş yaşlı bir köylüye “İneğiniz ne kadar süt veriyor?” diye sormuşlar. İhtiyar köylü tebessüm etmiş ve “İneğim süt vermez. Sütü ondan sizin almanız gerekir.” demiş…
Bunu anlayışa erdiğinizde Hipnoterapi, dilerseniz sizi, hayat oyununda figüran olmak yerine kendi hayatınızın başrol oyuncusu yapabilir. Böylece “acaba”nın tereddüt ve “keşke”nin pişmanlık zincirlerinden kurtularak “yapabilirim” kanatlarınızla başarı rotasını takip ederek “Mutluluk Ülkesi”ne ulaşabilirsiniz… Yolunuz ve bahtınız açık olsun…
Hipnoterapide “Kappasinian Hypnosis” öğretilerine göre “Physical Suggestible” ve “Emotional Suggestible” terimleri, kişinin “direkt” telkinlere mi yoksa “dolaylı/çıkarımsal” telkinlere mi daha yatkın olduğunu ifade eden terimlerdir. Modern Hipnozun öncülerinden olan George Kappas (Kappasinian Hypnosis) ‘a göre bir kişiyi hipnotize etmeden önce telkin edilebilirlik modelinin tespit edilmesi gerekir ki kişiye doğru hipnoz metodu uygulanasın ve kişi başarılı bir şekilde hipnotize edilebilsin. Yoksa hipnotist hipnotize edemediği kişilere “Sen hipnoza yatkın değilsin” demek zorunda kalır. 🙂 Yani her insanın farklı bir telkin alma şekli (öğrenme şekli) vardır. Bu kitaptaki açıklamada verilen “köylü-inek” anektodundan anlaşılan bir şey de bu köylünün telkin edilebilirlik modeli… Hikayeye bakılırsa bu köylü “Physical Suggestible” grubuna giriyor. İnferred telkinleri kabul etmiyor, direkt telkinlerde bulunulması gereken bir yapıya sahip. Bu köylüyü hipnotize edecek olsaydık kendisine inferential (çıkarımsal) telkinler yerine direkt telkinler kullanmamız gerekirdi. Physical kategorisindeki kişiler çıkarımsal telkinlerden anlamayıp direkt telkinlere daha yatkındırlar. Bu köylü “ineğin süt vermesi” terimini “İneğim sütü vermez, sütü ondan sizin almanız gerekir” diye düzeltmesinden anlaşılan şey; bu köylüyü hipnotize ederken çıkarımsal ifadelerle hitap etmektense dümdüz, direkt, “ne diyorsam o” mantığıyla cümleler kurmak gerekir. Emotional Suggestible bir süjeye ise direkt yerine çıkarımsal telkinler içeren bir hipnoz tekniği kullanmak gerekir. Onlar da “direkt” telkinleri almayıp “dolaylı” telkinleri almaya yatkındırlar. Hipnoz çok derin ve eğlenceli bir konu. Bazı kaynaklar insanların bir kısmının hipnoza yatkın olmadıklarını söylüyor, halbuki her insan hipnotize edilebilir. Yeter ki önce kişinin telkin edilebilirlik modeli tespit edilip kişiye uygun yöntem kullanılsın. Şimdiye kadar Hipnoz konusunu tam anlamıyla işleyebilen bir Türkçe kaynağa rastlamadım. Bu kitabın ön sözünde yazan “Hipnoz ilk kez bu kadar ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır” şeklindeki iddialı söylem nedeniyle bu kitabı şimdi alıp okuyacağım. 🙂
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tam anlayıbilmek icin bir kez okumak yetmiyor galiba,bana biraz anlatimi.zor geldi..güzel bir calisma aslinda..sindire sindire okunmasi lazim
hipnoterapiyi hep merak etmişimdir.
hipnoterapi hakkkında merak edilenleri cevaplayan temel niteliğinde bir kaynak.
Birçok bilgi ve teknikleri barındıran güzel bir kitap, konuyla ilgilenenlerin mutlaka arşivinde bulundurması gerekli, tavsiye ederim.
Hipnoterapide “Kappasinian Hypnosis” öğretilerine göre “Physical Suggestible” ve “Emotional Suggestible” terimleri, kişinin “direkt” telkinlere mi yoksa “dolaylı/çıkarımsal” telkinlere mi daha yatkın olduğunu ifade eden terimlerdir. Modern Hipnozun öncülerinden olan George Kappas (Kappasinian Hypnosis) ‘a göre bir kişiyi hipnotize etmeden önce telkin edilebilirlik modelinin tespit edilmesi gerekir ki kişiye doğru hipnoz metodu uygulanasın ve kişi başarılı bir şekilde hipnotize edilebilsin. Yoksa hipnotist hipnotize edemediği kişilere “Sen hipnoza yatkın değilsin” demek zorunda kalır. 🙂 Yani her insanın farklı bir telkin alma şekli (öğrenme şekli) vardır. Bu kitaptaki açıklamada verilen “köylü-inek” anektodundan anlaşılan bir şey de bu köylünün telkin edilebilirlik modeli… Hikayeye bakılırsa bu köylü “Physical Suggestible” grubuna giriyor. İnferred telkinleri kabul etmiyor, direkt telkinlerde bulunulması gereken bir yapıya sahip. Bu köylüyü hipnotize edecek olsaydık kendisine inferential (çıkarımsal) telkinler yerine direkt telkinler kullanmamız gerekirdi. Physical kategorisindeki kişiler çıkarımsal telkinlerden anlamayıp direkt telkinlere daha yatkındırlar. Bu köylü “ineğin süt vermesi” terimini “İneğim sütü vermez, sütü ondan sizin almanız gerekir” diye düzeltmesinden anlaşılan şey; bu köylüyü hipnotize ederken çıkarımsal ifadelerle hitap etmektense dümdüz, direkt, “ne diyorsam o” mantığıyla cümleler kurmak gerekir. Emotional Suggestible bir süjeye ise direkt yerine çıkarımsal telkinler içeren bir hipnoz tekniği kullanmak gerekir. Onlar da “direkt” telkinleri almayıp “dolaylı” telkinleri almaya yatkındırlar. Hipnoz çok derin ve eğlenceli bir konu. Bazı kaynaklar insanların bir kısmının hipnoza yatkın olmadıklarını söylüyor, halbuki her insan hipnotize edilebilir. Yeter ki önce kişinin telkin edilebilirlik modeli tespit edilip kişiye uygun yöntem kullanılsın. Şimdiye kadar Hipnoz konusunu tam anlamıyla işleyebilen bir Türkçe kaynağa rastlamadım. Bu kitabın ön sözünde yazan “Hipnoz ilk kez bu kadar ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır” şeklindeki iddialı söylem nedeniyle bu kitabı şimdi alıp okuyacağım. 🙂