Muhiddin-i Arabi tarafından kaleme alınan “Hikmetlerin Özü” olarak adlandırabileceğimiz Fusus’ül Hikem, yazarın çeşitli dillere çevrilen en önemli eserlerinin arasındadır. Eserin ilgi çekici yanı, Muhiddin-i Arabi’nin, kitabın içindeki bilgilerin rüyasına giren Hz. Muhammed tarafından ona birebir aktarılmış olduğunu kitabın başında ifade etmesidir. Muhiddin-i Arabi kitabında olağan¬üstü bilgiler verirken, birçok peygamber ve veliyle görüştüğünü belirtir. Verdiği bilgi¬lere göre bu görüşmeler rüyada görerek, onları dünyaya davet ederek ve bedenini terk edip onların bulunduğu yere ulaşarak gerçekleşmiştir.Muhiddin-i Arabi, Fusus’ül Hikem’i yazma nedenini “Hicret’in 627. yılı, Muharrem ayının son günlerinde Şam'dayken Hz. Muhammed'i gerçek bir rüya anlamında gördüm. Elinde bir kitap tutuyordu. Bana dedi ki, bu Fusus’ül-Hikem kitabıdır. Bunun al ve halka açıkla. Bu bilgilerden her¬kes yararlansın” diyerek açıklamıştır. Muhiddin-i Arabi'nin inançlarının merkezini Vahdet-i Vücut ve dinlerin birliği düşüncesi oluşturur. İlk defa nüve şeklinde Tirmizi'de açığa çıkan Vahdet-i Vücut insanı, Muhiddin-i Arabi'de zirvesine ulaşır. Bu son duruma göre Yaratan ve yaratılan iki varlık vardır. Ancak bu ayrılık sadece isimdedir. Gerçekte bunlar aynı varlıklardır. Allah ile Kâinat bütünleşmiş tek varlık halindedir. Bu nedenle Vahdet-i Vücut'çu için görünen, hissedilen âlemden başka varlık yoktur. Buna ise Tabiat veya Allah denmesi fark etmez. İki ayrı isim de aynı şeyi ifade ederler. Kabul etmemiz gerekir ki ontoloji bu olağanüstü zatın düşüncesinin yalnızca bir veçhesidir. Bu düşünce sisteminin, hep birlikte göz önüne alındığında, orijinal ve derin bir dünya görüşünü ortaya koyan ve ontolojiden hiç de daha az önemli olmayan psikoloji, epistemoloji, sembolizm gibi daha başka veçheleri de vardır. Fakat “Vücut” kavramı, göreceğimiz gibi, onun felsefi düşüncesinin gerçek temeli olup “Vücut Teorisi” de hiç kuşkusuz öylesine orijinaldir ve öylesine geniş kapsamlı bir tarihi öneme sahiptir ki bunu tamamen ayrı bir yerde incelemek gerekir.Muhiddin-i Arabi’nin Fusus’ül Hikem’deki Temel Kavramları-Toshihiko
Çok kıymetli bir eser fakat okurken dili nedeniyle biraz zorlandım. Ardından “Günümüz İnsanına Fususu’l-Hikem” isimli kitabı okudum, anlatımı daha sade ve anlaşılır. İki kitabı da tavsiye ederim.
Yazılış bakımından çok gizemli gelen bir kitap. Peygamberlerin isimleriyle bazı öğütleri ilişkilendirerek insanlara yol gösterme amaçlı yazılmış bir eser. Dini açıdan insanlara öğüt veren kitaplar içinde kesinlikle okunması gerekenlerden bir tanesi. Ayrıca bazı yerlerde anlaşılması çok güç benzetmeler de bulunuyor ancak zaten Muhiddin-i Arabi bu kitabı kendisinin yazmadığını rüyasında öğretildiğini ve aynen yazdığını belirtiyor. Kitabın basımını da beğendiğimi söyleyebilirim ancak bazı yerlerde ayrı yazılması gereken “de-da” ekinin birleşik yazılması dikkatimi çekti… Son olarak kitabın en beğendiğim cümlesiyle size fikir vermek isterim: Öyleyse Rabbinin kulu ol, kulun efendisi değil, yoksa cehennem ateşine düşersin(s.67)
Ayet ve hadislere öyle değişik,farklı ve güzel yorumlar yapılmışki bunlar ancak Allah Resulunden bildirilmiştir diyorsunuz.Dili ağır olsa da birkaç defa okunarak anlaşılabilir ve gerçekten birkaç defa okunmaya da kesinlikle değer.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Çok kıymetli bir eser fakat okurken dili nedeniyle biraz zorlandım. Ardından “Günümüz İnsanına Fususu’l-Hikem” isimli kitabı okudum, anlatımı daha sade ve anlaşılır. İki kitabı da tavsiye ederim.
ibn arabinin baş eseri
Yazılış bakımından çok gizemli gelen bir kitap. Peygamberlerin isimleriyle bazı öğütleri ilişkilendirerek insanlara yol gösterme amaçlı yazılmış bir eser. Dini açıdan insanlara öğüt veren kitaplar içinde kesinlikle okunması gerekenlerden bir tanesi. Ayrıca bazı yerlerde anlaşılması çok güç benzetmeler de bulunuyor ancak zaten Muhiddin-i Arabi bu kitabı kendisinin yazmadığını rüyasında öğretildiğini ve aynen yazdığını belirtiyor. Kitabın basımını da beğendiğimi söyleyebilirim ancak bazı yerlerde ayrı yazılması gereken “de-da” ekinin birleşik yazılması dikkatimi çekti… Son olarak kitabın en beğendiğim cümlesiyle size fikir vermek isterim: Öyleyse Rabbinin kulu ol, kulun efendisi değil, yoksa cehennem ateşine düşersin(s.67)
Ayet ve hadislere öyle değişik,farklı ve güzel yorumlar yapılmışki bunlar ancak Allah Resulunden bildirilmiştir diyorsunuz.Dili ağır olsa da birkaç defa okunarak anlaşılabilir ve gerçekten birkaç defa okunmaya da kesinlikle değer.