...Bu çok acılı günlerinde çocuklarının ne kadar çok arkadaşı vardı ve hepsi de övgü dolu konuşmalar yapmışlardı. Keşke bu kalabalığı kendi kasabalıları ve köylüleri de görselerdi. Cenazede binlerce insanın olması onları çok mutlu ediyordu. Hayatlarında böyle kalabalık cenaze töreni görmemişlerdi. Ne yazık ki otobüs hareket edip de içinde sadece kendileri kalınca düşünmeye başladılar, kızları niçin ölmüştü? Bundan sonra onsuz ne yapacaklardı? Böyle yalnız başlarına bir gün bile yaşamak zordu onlar için. Neydi o kadar insanın devrim devrim diye bağırışı? Neydi bu devrim dedikleri şey?
bu eseri okuduğumda bende oluşan kanaat “yazar hem dil bakımından hemde yazım biçimi bakımından çok hoşlanmadığım yazarlar sınıfına girdi ” diyebilirim.
yılmaz atik in romanını okudum ama olağan üstü taraflılıkla yazılmış. aynı zamanda dini değerlere hakarete varacak kadar saygısızlık yapılmış. adeta din kaçınılması gereken bir olguymuş gibi yansıtılmış. oysa din hiçbir zaman bir ideoloji olarak çıkmamıştır ortaya. bir ihtiyaca binaen oluşmuştur. bir insanın en az yeme içme kadar, bir inanç sisteminede ihtiyacı vardır.
Kitabı Kargo ödeyen kitap setiyle birlikte almıştım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki “Hayatı’ın Gizemi” gibi iddialı bir başlık ve kapakla kitabın içeriği arasında hiç bir bağlantı yok. Kitabı okumaya başladığımda sıradan yazar tarafından amatörce kaleme alınmış bir hayat hikayesiyle karşılaştım. Okumaya devam ettikçe birbirinden ilgisiz birçok hikayenin de ardarda geldiğini ve sıkıcı bir üslüpla aktarılması nedeniyle kitabı bitirene kadar akla karayı seçtim. Hernekadar içerdiği bazı mesajları anlamlı bulsam da, okumaya değer bir kitap olmadığı kaanatindeyim. Bence zaman kaybı.
Yazar tarafsız olmaya çalışmış ama başaramamış. Devrimi, kominizmi göklere çıkarmaya çalışan yazar; köy hayatından hiçmi hiç anlamadıgını açıkça ortaya koymuş.Kitap yazacak olan insan azıcıkta olsa araştırır, köy hayatı nasılmış diye.BU zahmete hiç girmemiş yazarımız . Cahilliğini olabildiginde açıga vurmuş. Köyde;hayvanları otlatmak için köy meydanına toplanırken sahiplerinin getirdiğinden bahsetmiş. Oysa sabah ahırın kapısı açılır, hayvanlar kendisi toplanma yerine gider.akşamda köye getirir çoban bütün hayvanlar evinin önüne kadar kendisi gelir. Bunun gibi daha niceleri.
dil gayet açık anlaşılır herşey çok güzel ama çok fazla tasvir yapılmış ve konu uzatılmış sanırım okuyucunun sıkılmaması içinde araya çok az da olsa cinsellik konuları eklenmiş o kadar ben sonunu getiremedim açıkçası sıkıldım ama devrim,politika gibi olaylara meraklı olanlar okumalı
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
bu eseri okuduğumda bende oluşan kanaat “yazar hem dil bakımından hemde yazım biçimi bakımından çok hoşlanmadığım yazarlar sınıfına girdi ” diyebilirim.
yılmaz atik in romanını okudum ama olağan üstü taraflılıkla yazılmış. aynı zamanda dini değerlere hakarete varacak kadar saygısızlık yapılmış. adeta din kaçınılması gereken bir olguymuş gibi yansıtılmış. oysa din hiçbir zaman bir ideoloji olarak çıkmamıştır ortaya. bir ihtiyaca binaen oluşmuştur. bir insanın en az yeme içme kadar, bir inanç sisteminede ihtiyacı vardır.
Kitabı Kargo ödeyen kitap setiyle birlikte almıştım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki “Hayatı’ın Gizemi” gibi iddialı bir başlık ve kapakla kitabın içeriği arasında hiç bir bağlantı yok. Kitabı okumaya başladığımda sıradan yazar tarafından amatörce kaleme alınmış bir hayat hikayesiyle karşılaştım. Okumaya devam ettikçe birbirinden ilgisiz birçok hikayenin de ardarda geldiğini ve sıkıcı bir üslüpla aktarılması nedeniyle kitabı bitirene kadar akla karayı seçtim. Hernekadar içerdiği bazı mesajları anlamlı bulsam da, okumaya değer bir kitap olmadığı kaanatindeyim. Bence zaman kaybı.
Yazar tarafsız olmaya çalışmış ama başaramamış. Devrimi, kominizmi göklere çıkarmaya çalışan yazar; köy hayatından hiçmi hiç anlamadıgını açıkça ortaya koymuş.Kitap yazacak olan insan azıcıkta olsa araştırır, köy hayatı nasılmış diye.BU zahmete hiç girmemiş yazarımız . Cahilliğini olabildiginde açıga vurmuş. Köyde;hayvanları otlatmak için köy meydanına toplanırken sahiplerinin getirdiğinden bahsetmiş. Oysa sabah ahırın kapısı açılır, hayvanlar kendisi toplanma yerine gider.akşamda köye getirir çoban bütün hayvanlar evinin önüne kadar kendisi gelir. Bunun gibi daha niceleri.
dil gayet açık anlaşılır herşey çok güzel ama çok fazla tasvir yapılmış ve konu uzatılmış sanırım okuyucunun sıkılmaması içinde araya çok az da olsa cinsellik konuları eklenmiş o kadar ben sonunu getiremedim açıkçası sıkıldım ama devrim,politika gibi olaylara meraklı olanlar okumalı