Güneyden Akan Nehir, Mısırlı bir kızın yabancı bir ülkede burslu okuması ile başlar. Bu ülkeyi kendi ülkesine benzetir.Terör sancıları, bitmeyen çekişmeler, ölen gençlerin kanları şehri yıkarken orada yaşayanların içleri acır. Tüm gençler yol boyunca dizilen mumların cılız alevlerinde seslenmek isterler.Gittiği ülkedeki hayranlığı içindeki aşkla besler. Aradan yıllar geçer okul yıllarında ona bir arkadaşı çok farklı davranır sürekli yardım eder. Arkadaş kabul ettiği kişiye ülkesine döndüğünde geç de olsa aşık olduğunu anlamış ama iletişimi kopmuştur.Ailesinde ise sürekli anlatılan bir hikaye korku masalına dönmüş İsis diye bir kızın kayboluşunu senelerdir nesilden nesile sanki kafalarına sopa ile vurmaktadır. Aşkını unutmak için bu hikayenin peşine düşmeye karar verir. Hem ailesi hem de kendisi için lanetli dedikleri bu kadını açıklayacaktır. Perili denilen eski eve gitmeye karar verir.Ama çok büyük bir kaza geçirir, tüm tanıdığı insanların ismini bile unutur ama karanlıkların ortasında İsis’i bulur. İsis o’na çok önemli açıklamalarda bulunur. Tüm geleceği tüm hayatı İsis ile değişir. İsis’in gerçek hayat hikayesini ölümüne inatla bulmuş ve çözmüştür. Aylarca yattığı yatağında gelecekteki kızı İsis’i görür .Gelecekteki İsis deniz araştırmacısı bir kızdır. Batık gemiyi bulur. Denizaltı vadilerine doğru çekilirken iki İsis birden ona hayatları ile birlikte görünmüştür..
Kitap Yorumları - (0 Yorum)