Göbekli Tepe En Eski Tapınağı Yapanlar (Ciltsiz) / Taş Çağı Avcılarının Gizemli Anıtsal Alanı
Tanıtım Bülteni
Yaklaşık 12.000 yıl önce, Fırat ve Dicle Nehirleri arasında kalan bölgede, insanlık tarihinin en önemli değişimlerinden biri yaşanmaktaydı. İnsanoğlu avcı-toplayıcı bir yaşam tarzından, yerleşik hayata, çiftçi-üretici düzene geçmek üzereydi. 12.000 yıl öncesinin avci toplayıcılarının bu geçiş döneminde, sandığımız gibi mütevazi ve basit bir yaşam tarzıyla yetinmemiş olduklarını, aksine, görkemli bir evre yaşadıklarını, Göbekli Tepe’de bize bıraktıkları izlerde görebiliyoruz. Göbekli Tepe’nin etkileyici anıtsal buluntuları yetkin bir taş işçiliğini yansıtmakta, taş üzerinde kabartma tekniğiyle yapılarak aktarılan motiflerin içerik zenginliği ise karmaşık bir düşünsel düzeye ulaşıldığını göstermektedir. Tüm bu bulguların yanında, eserlerin nitelik ve nicelikleri gözlemlendiğinde, raslantısal değil düzenli bir tekrarlama şeklinde saptanabilen büyük boyutluluk, anıtsallık ve sayısal yoğunluk, arka planda olması gereken gelişkin sosyal düzenin, organizasyon ve koordinasyon kabiliyetinin ipuçlarını vermektedir. 12.000 yıl öncesinden günümüze ilettiği bu kapsamlı bilgi hazinesi ile, geçmişimizin önemli bir zaman dilimi hakkında daha önce düşünmemizin dahi mümkün olmadığı soruları üretebilmemizi sağlayan Göbekli Tepe, emsalsizliği ile biz bilim insanlarını olduğu kadar, belki daha da fazla, bulunduğu toprakların insanlarını etkileyen, haklı olarak gururlandıran eşşiz bir değerdir.
İzlediğim bir belgesel sonrasında Göbeklitepe’ye ilgi duymaya başlayınca bu eseri okumak istedim. Kitabın yazarı, aynı zamanda arkeolojik keşfi de gerçekleştiren Klaus Schmidt, bu eserinde daha çok Göbeklitepe’nin bulunma ve kazıların başlayarak günden güne yeni kalıntıların gün yüzüne çıkarılma sürecini anlatmış. Bir bilim insanı hassasiyetiyle buldukları yapılar ve çizimler üzerine kesin fikirler ya da fantastik varsayımlar dile getirmemeye özen göstermiş. Bu sebeple buluntular üzerine ilginç iddialar okumak isteyenlerin aradığını bulamayacağı bir kitap olmuş.
Harika bir kitap.Öncelikle basımı çok kaliteli,resimler ve çizimler iyi tasarlanmış.Anlatımı oldukça açık ve içerik olarak doyurucu.Sadece arkeoloji ile ilgilenenlerin değil detaylı tarih okuması yapmak isteyenlerin de faydalanacağı bir eser.
Arkeolojinin yanında kültür antropolojisi ve felsefe ile ilgilenenlere de tavsiye edebileceğim harika bir kitap. Çok farklı alanlarda düşünmeye ve araştırmaya yöneltiyor.
yoğun bir anlatım,gerçekten tarihe ışık tutan bir eser.Ayrıca baskı kalitesi üst düzeyde.Fazla ayrıntıya dalmış olması eseri biraz ayrıntılı gösterse de okudukça sayfaların arasında kaybolacak ve gizemli yolculuğa eşlik edeceksiniz.
Göbeklitepe kazılarının hikayesini merak adiyordum. Kitap açıklayıcı bilgilerle dolu. Ama sanki özellikle arkeologların anlayabileceği bir dille yazılmış. Ben kitabı alırken; Göbeklitepe’nin nasıl ortaya çıktığı,neleri içerdiği, tarihi nasıl etkilediği, arkeologlar ve tarihçiler arasında ne tür tartışmalara neden olduğu gibi konuları okuyacağımı düşünmüştüm. Adım adım anlatılmış olaylar ama teknik terimler biraz yorucu. Arkeologlalrın kesinlikle okuması gerektiğini düşünüyorum. Mısır piramitlerini geçebilecek nitelikte kalıtlar var ve malesef yeterince bilinmiyor. Farklı açılardan ele alınıp tekrar tekrar göbeklitepe yazılmalı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
İzlediğim bir belgesel sonrasında Göbeklitepe’ye ilgi duymaya başlayınca bu eseri okumak istedim. Kitabın yazarı, aynı zamanda arkeolojik keşfi de gerçekleştiren Klaus Schmidt, bu eserinde daha çok Göbeklitepe’nin bulunma ve kazıların başlayarak günden güne yeni kalıntıların gün yüzüne çıkarılma sürecini anlatmış. Bir bilim insanı hassasiyetiyle buldukları yapılar ve çizimler üzerine kesin fikirler ya da fantastik varsayımlar dile getirmemeye özen göstermiş. Bu sebeple buluntular üzerine ilginç iddialar okumak isteyenlerin aradığını bulamayacağı bir kitap olmuş.
Harika bir kitap.Öncelikle basımı çok kaliteli,resimler ve çizimler iyi tasarlanmış.Anlatımı oldukça açık ve içerik olarak doyurucu.Sadece arkeoloji ile ilgilenenlerin değil detaylı tarih okuması yapmak isteyenlerin de faydalanacağı bir eser.
Arkeolojinin yanında kültür antropolojisi ve felsefe ile ilgilenenlere de tavsiye edebileceğim harika bir kitap. Çok farklı alanlarda düşünmeye ve araştırmaya yöneltiyor.
yoğun bir anlatım,gerçekten tarihe ışık tutan bir eser.Ayrıca baskı kalitesi üst düzeyde.Fazla ayrıntıya dalmış olması eseri biraz ayrıntılı gösterse de okudukça sayfaların arasında kaybolacak ve gizemli yolculuğa eşlik edeceksiniz.
Göbeklitepe kazılarının hikayesini merak adiyordum. Kitap açıklayıcı bilgilerle dolu. Ama sanki özellikle arkeologların anlayabileceği bir dille yazılmış. Ben kitabı alırken; Göbeklitepe’nin nasıl ortaya çıktığı,neleri içerdiği, tarihi nasıl etkilediği, arkeologlar ve tarihçiler arasında ne tür tartışmalara neden olduğu gibi konuları okuyacağımı düşünmüştüm. Adım adım anlatılmış olaylar ama teknik terimler biraz yorucu. Arkeologlalrın kesinlikle okuması gerektiğini düşünüyorum. Mısır piramitlerini geçebilecek nitelikte kalıtlar var ve malesef yeterince bilinmiyor. Farklı açılardan ele alınıp tekrar tekrar göbeklitepe yazılmalı.