Betonun, makinenin, soğuk teknolojinin kararttığı şehir hayatının gündelik ama sıradan olmayan ayrıntıları…Savaşın, diktatörlüklerin gölgesindeki uzak şehirler… Sokaklar, evler, neon ışıklarının renklendiremediği bir örnek hayatlar...AVM’ler, ufku kaplayan gökdelenler, artık bizim olmayan parklar, semtler, mahalleler...Birbirinin sonunu hızlandırmak için kavgaya tutuşan siyasetçiler, bağırtılar, vasatistler. Partililer, cemaatçiler, operasyonlar, algılar…Bir ülke hızla yitiriyordu eğlencesini… ve gazeteci yazıyordu bu yitirilmiş eğlenceyi, yeni gelen hüznü, içinde taşıdığı umudu...“Yeni Türkiye”nin eski hikâyesini.
Gazetecilerin maceralı hayatlarını, birbirinden renkli ve ilginç anılarını, günümüze dair yorumlarını severek okurum. Bu türden kitapları okumayı seven arkadaşlara tavsiye ediyorum.
İşte anlatılan o ülke ,hani bir zamanlar kapıkomşu olan insanların birbirlerine her konuda fikir alıp verebildiği,bayramlarda kandillerde ortak güzelliklere adanmış ritüelleri olan insanların ülkesi.Artık yangın yerine dönüşmüş gibi,fırsat bulanın hiç arkasına bakmadan kaçıp gidenlerin ve neşesini eglencesini yitirmiş bir ülke var.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Gazetecilerin maceralı hayatlarını, birbirinden renkli ve ilginç anılarını, günümüze dair yorumlarını severek okurum. Bu türden kitapları okumayı seven arkadaşlara tavsiye ediyorum.
Günümüz Türkiyesi’ni anlatan yazarın köşe yazılarından oluşan çok güzel bir kitap
ülkemizi bir de cüneyt özdemir’in kaleminden okumak istedim. şaka bir yana önemli noktalara değinilmiş.
Cüneyt özdemir’in mükemmel kaleminden
İşte anlatılan o ülke ,hani bir zamanlar kapıkomşu olan insanların birbirlerine her konuda fikir alıp verebildiği,bayramlarda kandillerde ortak güzelliklere adanmış ritüelleri olan insanların ülkesi.Artık yangın yerine dönüşmüş gibi,fırsat bulanın hiç arkasına bakmadan kaçıp gidenlerin ve neşesini eglencesini yitirmiş bir ülke var.