Usta yönetmen Halit Refiğ'in 1950'lerden günümüze uzanan deneme ve tanıklık yazılarında kimler yok ki? Toplumsal gerçekçi sinemanın yönetmenleri Metin Erksan, Lütfi Akad, sinemamızda unutulmaz filmlerin yönetmeni Atıf Yılmaz ve yıldız oyuncularla ilgili anılar, anekdotlar, düşünceler...Yalnızca sinema mı? Edebiyatta, müzikte, resimde, mimaride iz bırakmış usta isimler, Halit Refiğ'in yaşamındaki izdüşümleriyle yine bu kitapta... Oğuz Atay, Adnan Saygun, Sedad Hakkı Eldem'le dostluk buluşmaları... Ve Kemal Tahir'li yıllar... Baylan Pastanesi'ndeki o ilk karşılaşmanın ardından ölümüne dek süren düşünce birliği, ortak çalışmalar ve paylaşımlar...Tüm bunlara ek olarak Irmak Zileli'nin Halit Refiğ ile söyleşileri farklı bir boyut getiriyor bu çalışmaya... Halit Refiğ'in kalemiyle sanat ve kültür dünyasında aralanan kapılar, Zileli'nin söyleşileriyle ardına dek açılıyor...İşte karşınızda “bir Halit Refiğ filmi”... Doğruyu Aradım, Güzeli Sevdim...
2009’da kaybettiğimiz, yönetmenliği ve senaristliği kadar entellektüel yönleri de olan Halit Refiğ’in hayat hikayesini sinema serüveniyle nasıl buluşturduğunu, Türkiye’ye ve dünyaya bakışını, ülkemizde ve dünyada sinemanın gelişimini, Türk sinemasının genel özelliklerini onun hatıralarının sıcaklığında, yazılarının lezzetinde okuyup öğrenmek için iyi bir fırsat. Refiğ’in sinema hatıraları kadar başta Kemal Tahir olmak üzere döneminin önde gelen düşünür ve sanatçılarıyla olan yakınlığına da kitabında yer vermesi, kitabı Türkiye’nin yakın tarihi haline de getiriyor. Şehircilik ve mimariden musiki ve çevreciliğe kadar uzanan geniş bir ilgi alanı ve Türkiye ile Batı’nın belli başlı açılardan kıyaslanması, kitabı gerçekten okunmaya değer hale getiriyor. Ama röportajlar, yazıların yanında biraz zayıf kalmış. Böyle bir kitabın basımı ve dizgisi daha iyi olmalıydı.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Büyük ustanın nekadar yönlü bir kişilik olduğunu anlayacaksınız..Türk sinemasına ilgisi olanlar için şiddetle tavsiye edilir.
2009’da kaybettiğimiz, yönetmenliği ve senaristliği kadar entellektüel yönleri de olan Halit Refiğ’in hayat hikayesini sinema serüveniyle nasıl buluşturduğunu, Türkiye’ye ve dünyaya bakışını, ülkemizde ve dünyada sinemanın gelişimini, Türk sinemasının genel özelliklerini onun hatıralarının sıcaklığında, yazılarının lezzetinde okuyup öğrenmek için iyi bir fırsat. Refiğ’in sinema hatıraları kadar başta Kemal Tahir olmak üzere döneminin önde gelen düşünür ve sanatçılarıyla olan yakınlığına da kitabında yer vermesi, kitabı Türkiye’nin yakın tarihi haline de getiriyor. Şehircilik ve mimariden musiki ve çevreciliğe kadar uzanan geniş bir ilgi alanı ve Türkiye ile Batı’nın belli başlı açılardan kıyaslanması, kitabı gerçekten okunmaya değer hale getiriyor. Ama röportajlar, yazıların yanında biraz zayıf kalmış. Böyle bir kitabın basımı ve dizgisi daha iyi olmalıydı.