Bugün Rusya eski gücünü kazanmış, Çin ve Hindistan beklenmedik bir performansla yeni değişkenler olarak uluslararası siyasetin baş köşesinde yerlerini almışlardır. İber’den Güney Amerika’ya uzanan İbero-Amerika kuşağının ağırlığı, Güneydoğu Asya’da Malezya ve Endonezya ile tamamlanıyor; Orta Asya ve Şanghay İşbirliği Örgütü ülkelerinden ABD-İsrail projesine gelen ayak direme Afrika’da simetrisini buluyor. Yeni dünya, nihayet ABD imparatorluğunun başına buyruk kalamayacağı doğal dengelerini bulmuş gözüküyor. Bu tarihsel fırsat anında İslam dünyasının ise ne yapabileceğini göreceğiz. Türkiye’nin ve uluslararası siyasetin asimetrisini evirip çevirmek bu kitabın çevresinde döndüğü zihin uğraşısını oluşturuyor.