“Paris... Güneşin cimri davrandığı, kapalı havaların ve yağmurun bol olduğu iklimi, bu yüzden her zaman yemyeşil parkları, hemen şehrin içinde sayılabilecek ormanları, gündüzün ve gecenin her saatinde canlı bulvarları, korku veren dar sokakları, sefahat ve eğlence yerleri, adeta estetik bir zevkle tezyin edilmiş vitrinleri olan mağazaları, dinî hayatı, müzeleri, konser salonları, üniversitesi, kitapçıları, sokak ressamları, sokak çalgıcıları ve fanfarları, kadın veya erkek, genç veya yaşlı çok defa şık giyinmiş, zarif konuşan insanları, bunların hemen yanında metro koridorlarında, kirli havanın ısıttığı metro ızgaralarında uyuyan kloşarlarıyla bana göre yine bir başka Belle Époque’ü yaşıyordu. Bugün de şüphesiz öyledir demek istiyorum. Ve yine şüphesiz değişen çok şey de olmuştur diye düşünüyorum. Ama yakın yıllarda oradan gelenler hiç de güzel haberler getirmiyor. Demek 1960’lar da rüya oldu…”
Bir Paris tutkunu olduğum için adında Paris geçen neredeyse tüm kitapları topluyorum. Bu kitabı almayı fiyatı yüzünden biraz ertelemiştim. Ancak iyi ki almışım. Tanıtım metninden hiç anlaşılmadığı için öncelikle bol fotoğraflı bir kitap olduğunu belirteyim, fiyatını hak ediyor. Orhan Okay geçmişte uzunca bir dönem bulunduğu Paris’teki izlenimlerini duru bir şekilde aktarmış. Satır aralarında ilginç bilgiler de var. Örneğin yaşlı Ermenilerin Türklere son derece candan davranmaları, 1915 olaylarını batı komplosu olarak görmeleri, Türk karşıtlığı yapanların ise Fransızca isimler alan genç kuşaklar olmaları gibi. Kitabın son sayfası ise midenize yumruk gibi inecek.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bir Paris tutkunu olduğum için adında Paris geçen neredeyse tüm kitapları topluyorum. Bu kitabı almayı fiyatı yüzünden biraz ertelemiştim. Ancak iyi ki almışım. Tanıtım metninden hiç anlaşılmadığı için öncelikle bol fotoğraflı bir kitap olduğunu belirteyim, fiyatını hak ediyor. Orhan Okay geçmişte uzunca bir dönem bulunduğu Paris’teki izlenimlerini duru bir şekilde aktarmış. Satır aralarında ilginç bilgiler de var. Örneğin yaşlı Ermenilerin Türklere son derece candan davranmaları, 1915 olaylarını batı komplosu olarak görmeleri, Türk karşıtlığı yapanların ise Fransızca isimler alan genç kuşaklar olmaları gibi. Kitabın son sayfası ise midenize yumruk gibi inecek.