Gümrükteki görevli bilmiş kız bana:- Her yurt dışına çıkan yanında en fazla üç bavul götürebilir. Bakanlığın bu konuda özel talimatı var, dedi.Karşı çıkmanın anlamı yoktu ama, yine de ben direndim:- Hepsi üç bavul mu? Eşyalarım n'olacak?- Ne gibi yani?- Yarış otomobilleri koleksiyonum gibi. Önce espriyi anlayamayan görevli:- Satın, dedi. -Daha sonra kendine gelince kaşlarını çatıp- şikayetiniz varsa dilekçeyle başvurabilirsiniz, diye beni tersledi.
esprili ve samimi bir dille anlatılan, bavuldaki eşyalarla ilişkilendirilmiş kara-mizah öykülerle sovyet hayatının panaroması. çok bilinmeyen fakat kaliteli bir eser.
Yazar Sergey Dovlatov’un bavulunda bulunan eşyalarla ilişkilendirdiği eğlenceli hikayelerden oluşan kitap okumaya değer. SSCB döneminde yaşanan olaylar ve insanlar güzel bir dille anlatılmış.Umarım yazarın diğer eserleri de dilimize çevrilir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Rus bir arkadaşımın tavsiyesiyle merak ettim; alıp okudum. Vakit geçirmek için okunabilecek türden bir kitap.
Dovlatov’un kara mizahı hem güldürüp hem kederlendiriyor. Yaşadıklarını okuduktan sonra nasıl hayatta kaldığını bile sorgulayabiliyorsunuz
Sovyet döneminin günlük yaşayışıyla ilgili bilgiler içeren akıcı bir metin. Rus edebiyatı meraklıları okumalı
esprili ve samimi bir dille anlatılan, bavuldaki eşyalarla ilişkilendirilmiş kara-mizah öykülerle sovyet hayatının panaroması. çok bilinmeyen fakat kaliteli bir eser.
Yazar Sergey Dovlatov’un bavulunda bulunan eşyalarla ilişkilendirdiği eğlenceli hikayelerden oluşan kitap okumaya değer. SSCB döneminde yaşanan olaylar ve insanlar güzel bir dille anlatılmış.Umarım yazarın diğer eserleri de dilimize çevrilir.