Batı, tarih sahnesinde göründüğü Yunan döneminden itibaren, kendi dışındakilere karşı hep olumsuz, düşmanca bir tutum ve algılama içinde oldu. Yunan döneminde Homeros olsun, Heredote olsun uygar toplumları barbar olarak tanımladılar. Roma döneminde de aynıyla sürdürülen bu tavır, Orta Çağ karanlığında kilisenin katkılarıyla zenginleştirildi. Karşı taraf daima düşman, barbar, tehlikeli ve olumsuz olarak algılandı.Yeni Çağ sonrasında ise Batı, sömürgeci serüveninde elde ettiği güç ve imkanlarla, kendi dışındaki toplumlara karşı eski yargılarını muhafaza etmekle birlikte, bu kez yukarıdan bir tavır alışla; onları vahşi, uygarlıktan uzak, evcilleştirilmeleri gereken yabaniler olarak görme sürecine girmiştir.Yeni dönemde, Batılı -beyaz- insanın görevi bu uygarlık dışı unsurlara medeniyet götürme olarak görülmüştür. Batı'nın tüm sömürgeci girişim ve uygulamaları bu söylem etrafında haklılaştırılırken, Batıdışı toplumlar, aşağı, yabani, uygarlık dışı olarak tanımlandı. Mademki vahşi ve uygarlık dışıydılar, yok edilmeyi de hak etmişlerdi.
Batı, tarih sahnesinde göründüğü Yunan döneminden itibaren, kendi dışındakilere karşı hep olumsuz, düşmanca bir tutum ve algılama içinde oldu. Yunan döneminde Homeros olsun, Heredote olsun uygar toplumları barbar olarak tanımladılar. Roma döneminde de aynıyla sürdürülen bu tavır, Orta Çağ karanlığında kilisenin katkılarıyla zenginleştirildi. Karşı taraf daima düşman, barbar, tehlikeli ve olumsuz olarak algılandı.
Eser zaten hacminin çok ötesinde değerli, derli toplu bir çalışma. Bununla birlikte, aynı eserin farklı bir adla başka bir yayınevinden çıkan baskısını da inceleme fırsatım oldu. Kesinlikle bu çeviriyi tercih ederim. Çeviri bir metni yeniden inşa etme süreci olduğu için, çevirenin emeğini takdir ettiğimi belirtmek isterim.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Batı, tarih sahnesinde göründüğü Yunan döneminden itibaren, kendi dışındakilere karşı hep olumsuz, düşmanca bir tutum ve algılama içinde oldu. Yunan döneminde Homeros olsun, Heredote olsun uygar toplumları barbar olarak tanımladılar. Roma döneminde de aynıyla sürdürülen bu tavır, Orta Çağ karanlığında kilisenin katkılarıyla zenginleştirildi. Karşı taraf daima düşman, barbar, tehlikeli ve olumsuz olarak algılandı.
Eser zaten hacminin çok ötesinde değerli, derli toplu bir çalışma. Bununla birlikte, aynı eserin farklı bir adla başka bir yayınevinden çıkan baskısını da inceleme fırsatım oldu. Kesinlikle bu çeviriyi tercih ederim. Çeviri bir metni yeniden inşa etme süreci olduğu için, çevirenin emeğini takdir ettiğimi belirtmek isterim.
yüzyıllardır batı medeniyetlerinde kendine destekçi bulabilen ırkçılığın yüzeysel olarak ele almış güzel bir kitap.
Oldukça ince bir kitap ancak konu ivedilikle irdelenmiş.özellikle batı penceresindeki manzarayı anlamak açısından okunması gereken bir kitap.