Enis Batur’un, insanın türlü hallerini sorguladığı Başkalaşımlar dizisinin üçüncü cildi, tımarhanelerden otellere, hapishanelerden kütüphanelere, tarih boyunca inşa edilen farklı mekânlara götürüyor bizi. “Başkalaşımlar’ın bu üçüncü cildi, ilk iki toplamdan farklı olarak, deyim yerindeyse daha izlenceli bir görünüm taşıyor. Yapılar (kule, saray, otel), açık toplu mekânlar (sirk, istasyon, kütüphane), kapalı olanları (bimarhane, kamp, hapisane), kitabın topografi ağırlıklı seyrinin odak noktaları. Bir de, ama, tümünü kateden bir yol düşüncesinin belirleyici olduğu söylenebilir: Yeryüzüyle gökyüzü arası, bazan dikey ya da yatay, bazan da eğrilerin hükmettiği bir güzergâh arayışı.” Başkalaşımlar XXI-XXX, Enis Batur’un 1974’de “Ayna” ile başlattığı çizgiyi son noktasına, “başlangıç noktası”na geri dönüyor. İnsanın, içinde ya da dışında, kendisi ya da başkaları için inşa ettiği mekânlara götürüyor okuru; yalnızlığın, ihtirasın, zulmün, deliliğin ve bin bir türlü başka insanlık halinin bu mekânları, birer “ayna”ya dönüşüyor Başkalaşımlar’ın satırlarında.
Tüm seriyi satın alarak tamamladım da hepsini okuyabildim mi? Bir cildi bitirmek için geçen sürede her halde 10 kitap okuyabilirim. Bu bir şikayet değil, “haz” ifadesi, büyük keyif alıyorum Batur okumaktan, daldan dala atlıyorum, çiçek bahçesindeki bir “arı”ya dönüşüyorum.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Tüm seriyi satın alarak tamamladım da hepsini okuyabildim mi? Bir cildi bitirmek için geçen sürede her halde 10 kitap okuyabilirim. Bu bir şikayet değil, “haz” ifadesi, büyük keyif alıyorum Batur okumaktan, daldan dala atlıyorum, çiçek bahçesindeki bir “arı”ya dönüşüyorum.
Enis Batur’un sıçrayan imgesinin ürünü olan Başkalaşımlar serisinin son cildi, tavsiye ederim..