Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu asla iman edecek değildir. (Yûsuf, 103) İslam davetinin ve onu misyon edinmiş mü’minlerin “çokluk” gibi bir amacı yoktur, zaferden değil seferden sorumludur. Zira zafer ve başarı sayıca çoklukta değil, hak yolda sebat, iman ve salih amel sahibi fedakâr ve samimi müminlerle bir arada olmakla elde edilir. Hedefimiz en nihayetinde dini doğru anlamak, yalnızca Allah’a (cc) davet etmek ve davet ettiği esaslara muhalefet etmeden istikamet üzere yaşamaktır. Ey iman iddiasında bulunan arkadaş! Allah kitabında ne buyuruyor: “Ey iman edenler! İman ediniz!” Bil ki aynı dinden değiliz. Gel, önce bunun idrakinde ol ve iç muhasebe yapıver. Sahip olduğun inancın atalar dininden süregelen hurafeler olduğunu ve zannını din edindiğinin farkına var, bugünden tezi yok tevbe et. Önce içindeki putlarını devir İbrahim nebî gibi… Allah’ın saf, arı-duru dinine, Kur’an’da emredilan İslam’a yönel. Haydi, ne bekliyorsun!