Sovyet Rusya döneminde ise Orta Asya’da hem Türkçülük hem de İslamcılık yerini tamamıyla 20.yy.ın ideolojik silahlarından biri olan Komünizme bırakacaktır. Türkçülüğün ve İslamcılığın bu savaştan yenik ayrılmasında Sovyet Rusya’nın uyguladığı yıldırmacı politikalar ve Orta Asya’daki etnik hareketliliğin karmaşık yapısıdır. Oysa ki Türkçülük, tarihi perspektiften bakıldığı zaman İslamcılıkla bir bütün sağladığı zaman gerçekten yıkılması güç bir unsurdur. Yani modernleştirici bir güç olarak bu iki sentezden yaratılan bir milliyetçilik, o tarihteki her toplumun içindeki Sovyet Rusya tarafından yeşertilen Komünist partilerin faaliyetlerine öldürücü darbeyi vurması kaçınılmazdı.