Atasözlerimiz; folklorumuzun en fazla inceleme, araştırma ve değerlendirme konusu olan öğesidir. Sahibi bilinmeyen sözlü halk verimlerinin (folklor edebiyatının), ne masalları, ne destanları, ne hikâyeleri, ne de bilmeceleri atasözlerimiz kadar ilgi çekmiş, yaygınlık kazanmıştır.Ülkemizin en ücra köşesinde yaşayan, hiçbir eğitim ve öğretim görmemiş sade vatandaşımızın bile bildiği ve yeri geldiğinde kullandığı birkaç atasözü vardır. Atasözlerinin, gündelik hayatımızda bu ölçüde kullanım alanı bulması; onların, düşüncelerimizin, çeşitli durumlar karşısındaki tepkilerimizin daha canlı ve etkili ifadesine, daha net ortaya konmasına aracı olmasındandır.Ayrıca her derecedeki okulda atasözlerinin işlenmesi, Türkçe ve kompozisyon derslerinde açıklamalarına yer verilmesi, yansıttığı çeşitli görüş ve felsefelerin ele alınması, toplumun her kesiminde onlara ilgiyi arttırmıştır. Bunun sonucu olarak atasözleri üzerine yazılan eserlerin sayısı hayli kabarmıştır.Ne var ki bu eserler, atasözlerini ya alfabetik olarak derlemeyi ya da en çok dillerde dolaşan belli sayıdaki atasözünü açıklamayı amaç edinmişlerdir. Şüphesiz bunların yararı ve gereği tartışılamaz. Bununla birlikte atasözlerini konularına göre derleyip düzenlemenin yarar ve gereği de açıktır. Buna rağmen bu nokta üzerine yeterince eğilen olmamıştır. Hâlbuki atasözlerini konularına göre derleyip düzenlemek, onlardan hem sözde ve yazıda daha kolay yararlanmak hem de hangi atasözünün ne anlama geldiğini daha kolay kavramak bakımından önem taşımaktadır.Biz bu alanda iddiasız bir başlangıç yaptık. Eksik ve kusurlarına rağmen bu çalışmanın atasözlerimizi daha rahat yararlanılır hâle getirdiğini düşünüyoruz. Bu düşünce içinde, kitapçığımızın daha kapsamlı çalışmalara öncülük etmesini, eksik ve kusurlarımızın hoşgörüyle karşılanmasını dileriz.İsmail Özcan
Kitap Yorumları - (0 Yorum)