"Varlık" konusunun tasavvufta ele alınışının kendisine özgü yönleri vardır. Bunların başında, sufilerin mutlak "Varlık" terimini Tanrı veya Hak anlamında kullanmış olmalarıdır. Böylelikle daha işin başında "varlık olarak varlığın incelenmesi" diye tanımlanan metafiziğin ana konusunun yerini sufiler için Tanrı'nın varlığının araştırılması almaktarır. "Varlık" konusunu araştıran sufilerin görüşlerinin genel çerçevsi, "vahdet-i vücud (varlık birliği)" ile dile getirilmiştir. Bu bağlamda varlığın birliği, birkaç açıdan ele alınabilir: bunlardan birisi, varlığın "vacib" ve "mümkün" diye ikiye bölünmesi yerine, bir sayılmasıdır. Bu durumda varlığın farklı şeylerde farklı derecelerde bulunması, vahdet-i vücud terminolojisiyle "tecelli" ve "zuhur" etmesinin nedeni varlığın kendisi değil, mahiyetler ve başka bazı nedenlerdir.
Kitabın son kısmındaki Metin bölümü kitabı yeniden ve daha açık bir dille tekrar ederek özetlemiş, yani kitabi okuyacaklara tavsiye edebilirim ki o bölümü okumak bile kâfi..
Nablusi’nin diğer eseriyle birlikte bunu da okumuştum. Diğer eserinde vahdeti vücudu anlatırken, bu eserinde ise konuyla ilgisi olanların bilebileceği üzere “varlık” kavramını ve ariflerin “varlık”la nasıl “var” olduklarına değiniyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Vahdet-i vücud nazariyesini özlü bir şekilde, idraki kolaylaştıracak misallerle anlatmış.
Tasavvuf diline aşina olmak gerekir. Anlaşılırlığı zor. Alan çalışmaları yapanlar için yol gösterici olabilir.
Kitabın son kısmındaki Metin bölümü kitabı yeniden ve daha açık bir dille tekrar ederek özetlemiş, yani kitabi okuyacaklara tavsiye edebilirim ki o bölümü okumak bile kâfi..
tasavvuf literatürü açısından önemli bir eser.
Nablusi’nin diğer eseriyle birlikte bunu da okumuştum. Diğer eserinde vahdeti vücudu anlatırken, bu eserinde ise konuyla ilgisi olanların bilebileceği üzere “varlık” kavramını ve ariflerin “varlık”la nasıl “var” olduklarına değiniyor.