“Bir tanrıyı öldürmüş, bir kralı kandırmayı başarmıştın Agaşil. Lydia’nın zengin kralının huzurunda ismin Saso’ydu, krala karşı kurulan gizli konseyde Kargı, Semele’nin ellerinde Gyges... Savaşçı Amazon kadınlarının kanını taşıyan Antiope’ye kendini tanıtırken söylemek istediğin isimse çok başka olmuştu; Troyalı Paris.” Eski Çağ’da Anadolu toprakları içerisinde yer alan ve aynı zamanda tarihte parayı ilk kullanan devlet olarak bilinen Lydia’nın en zengin kenti Sardes… Sahip olduğu hazineler sayesinde kendisini dünyanın en talihli adamı sayan Lydia Kralı Kroisos ile gözünü Lydia topraklarına dikmiş Pers Kralı Kyros arasındaki ölüm kalım savaşı başlamak üzere. Kralın dul gelini Sierra ise kurduğu gizli konseyle yeni bir ülke yaratmanın peşinde. İşlediği cinayet ve yaptığı hırsızlıktan sonra kendisini hiç beklemediği bir anda kralın yakınında dönen oyunların içerisinde bulan çok kişilikli, geçmişi karanlık bir adam; Agaşil… Agaşil’in elde edebilmek için her şeyi göze aldığı saflığın ve temizliğin simgesi Sardesli Fakir Kilimci Kız Antiope ve Sardes’in sıra dışı yaşantısı içinde Babil’deki tanrı elçisinin sözlerini yaymaya çalışan bir bilge; Sandanis.Kybele’den Zeus’a, Gılgamış’tan Atlantis’e, Troya’dan Babil’e uzanan efsaneler, efsanelerle bütünleşmiş insanların hırsları, tutkuları ve ihanetlerinin yanı sıra, aşklarının ve sadakatlerinin sürprizlerle dolu hikâyesi.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)