1902 yılında yayımlanan bu yapıt, ahlaksızlığın, ahlak dışılığın ne övgüsü, ne de yergisidir. Kahramanı Michel'in geleneksel "ahlak" kalıplarını yıkıp içgüdülerini ve duygularını dışa vurarak, kendine bireysel yeni bir ahlak oluşturma çabalarının hüzünlü öyküsüdür.
ahlaksız gide’nin okuduğum ilk eseri.bu yazarla tanışmayı çok istiyordum;eserlerini incelerken “ahlaksız” adıyla dikkatimi çekti.çok çarpıcı bir adı olmasına rağmen eserin konusu beni çok etkilemedi.sanırım günümüzde herşeyin yozlaşması değer yargılarımızı da etkilemekte.kitap yazıldığı dönemde çok büyük bir etki bırakmış olabilir ancak anlatılanlar günümüzde en azından tv de gördüklerimizin yanında çok masum kalıyor.ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim: olayların geçtiği yerler, kahramanın içinde bulunduğu ruh hali o kadar güzel anlatılmış ve bunlar beni o kadar çok etkilemiş ki her bir sayfa hafızamda.sanırım uzun sürede çıkmayacak…yazarın uslubu çok etkileyici.bu eseri okumak bir kabusa gönüllü dalmak gibi…
Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Gide, 1902 yılında yayımladığı eseri için yazdığı önsözde “ahlaksızlığın, ahlak dışılığın ne övgüsü, ne de yergisidir” diyor. Kitapta ana karakter Michel’in içgüdülerinin ve duygularının ardından giderek geleneksel ‘ahlak’ kalıplarını yıkışı, bireysel bir ahlak oluşturma çabaları konu ediliyor. 1947 yılında yayımladığı “Dünya Nimetleri” adlı eseriyle Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Gide, yaşadığı dönem içerisinde kalıpların dışına çıkmayı başarmış güçlü bir kalem olarak kabul ediliyor.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
ahlaksız gide’nin okuduğum ilk eseri.bu yazarla tanışmayı çok istiyordum;eserlerini incelerken “ahlaksız” adıyla dikkatimi çekti.çok çarpıcı bir adı olmasına rağmen eserin konusu beni çok etkilemedi.sanırım günümüzde herşeyin yozlaşması değer yargılarımızı da etkilemekte.kitap yazıldığı dönemde çok büyük bir etki bırakmış olabilir ancak anlatılanlar günümüzde en azından tv de gördüklerimizin yanında çok masum kalıyor.ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim: olayların geçtiği yerler, kahramanın içinde bulunduğu ruh hali o kadar güzel anlatılmış ve bunlar beni o kadar çok etkilemiş ki her bir sayfa hafızamda.sanırım uzun sürede çıkmayacak…yazarın uslubu çok etkileyici.bu eseri okumak bir kabusa gönüllü dalmak gibi…
Geleneksel ahlak anlayışıyla kendi ahlak anlayışı arasında gidip gelen genç bir adamın öyküsü anlatılıyor. İç ve dış mekan tasvirleri canlıdır.
Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Gide, 1902 yılında yayımladığı eseri için yazdığı önsözde “ahlaksızlığın, ahlak dışılığın ne övgüsü, ne de yergisidir” diyor. Kitapta ana karakter Michel’in içgüdülerinin ve duygularının ardından giderek geleneksel ‘ahlak’ kalıplarını yıkışı, bireysel bir ahlak oluşturma çabaları konu ediliyor. 1947 yılında yayımladığı “Dünya Nimetleri” adlı eseriyle Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Gide, yaşadığı dönem içerisinde kalıpların dışına çıkmayı başarmış güçlü bir kalem olarak kabul ediliyor.