Modern toplumsal ve siyasal tarihimizin bu en kritik ve sarsıcı olayının, uyarıcı/uyandırıcı ve ikaz edici sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle anlama çabaları tüm yoğunluğuyla sürmekte, devlet-toplum-din ilişkileri olmak üzere cemaat, bireysellik, sivil dinî hareketler, güven, İslam ve vatan kavramı, din eğitim ve öğretimi konuları yoğun biçimde tartışılmaktadır. Hemen tüm toplum kesimleri kendi dünya görüşleri ve duyarlılıkları doğrultusunda konuyu anlamaya çalışmaktadır. Ancak herkesten önce ve her şeyden çok dindar-muhafazakâr camianın 15 Temmuz’u çok dikkatli ve sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi, kendi din, toplum ve siyaset tasavvurunu gözden geçirmesi, daha kuşatıcı ve gerçeklik değeri yüksek bir anlayış inşa etmesi gerekmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminin faillerinin ve destekçilerinin cezalarının verilmesi, ayrıca kamuya sızmış olan örgüt elemanlarının tespit ve tasfiyesi, ilgili devlet kurumlarının yetki ve görev alanına giren kriminal bir konudur. En az bunun kadar önemli olan görev ise, bu yapı ile entelektüel mücadeledir. Bu görev, ülke aydınlarına ve entelektüellerine düşmektedir. Toplumu aydınlatmak, çarpıklıkları dile getirmek, yanlışları düzeltmek ve çözüm üretmek aydın ve entelektüellerden beklenen temel sorumluluklardandır.…FETÖ tarzı, kendi üyelerine bile takiyye uygulayan oldukça esnek yapıların anlaşılması için sağlam bir ilahiyat birikimine ihtiyaç vardır. Bunun yanında dinî kavram ve değerlerin siyasal ve stratejik amaçlar doğrultusunda kullanımını deşifre edecek siyasî ve sosyolojik teorileri de dikkate almak gerekir. Batı’da ve İslam coğrafyasında ortaya çıkan ve kitlesel kurtuluş vaat eden mehdici ve ezoterik hareketlerin tarihinin ve çalışma yöntemlerinin anlaşılması da konunun aydınlatılmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Meseleyi bir ilahiyatçının gözlüğüyle de görmek gerekiyor. Zira olay bir mehdici-mesiyanik zihniyetin ürünüdür.