İnsanlar savaşır, devletler kazanır, her şey ölür!“ ‘Büyük büyükannemin bu saçmalığa kafası yatmayacak,’ dedi Darcy. ‘Benim de kafam yatmıyor ki. Burada oturmuş, kim olduğunu bilmediğimiz düşmanlar ve kim olduğundan emin olmadığımız dostlar hakkında konuşuyoruz.’ / ‘Bize düşense,’ dedi Pendleton, ‘önümüze çıkanı öldürmek ve ayrımı Tanrı’nın yapmasını istemek.’ / Başımı çevirip ona baktım. Gülümsemiyordu. Söylediğinde samimiydi.” Kod adı: Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu. Amerikan ordusunda görevli genç askerler içinse bunun tek bir adı var: Savaş. Halkı kazanarak barışı kurmakla görevlendirilmiş Sivil İşler’deki askerler, kendilerine tanımlanan bu kazanım sürecinde verilecek ya da tanık olunacak kayıpların henüz bilincinde değiller. Birinci ağızdan anlatımlar, şaşkın zihinlerde parlayan soru işaretleri, ölümün yüzü ve kokusu, korku dolu bekleyişler, hepsi de mektuplarda hayat buluyor. Kafalar karışık. Düşmanın bile kim olduğu belli değil. Ya dostlarımız? Onların kim olduğu belli mi?
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
2000’lerin başında emperyalistlerin ırak’ı yeniden işgali üzerine hazmetmesi zor bir metin.