Köylerimizin yaşaması lazım. Bütün köyleri şehre indirme politikaları maalesef köylerimizi bitirdi. Köyde hayat vardı; hayvancılık, tarım, ziraat, ormancılıkla meşgul olunur, harcaması az bereketi bol topraklar şehirleri doyururdu. ...O güzelim köy okulları! Bütün köy okullarına bakın; köyün en güzel yerlerine yapılmıştır. Zamanında cıvıl cıvıl çocuklar oynar, öğretmenler köyde oturur, bir yanda öğretmen bir yanda imamlar.., halkın kültürüne katkıda bulunurlardı. Köylerde başka bir saygı ve sevgi vardı insana karşı. Bayramlar, kandiller, düğün-dernek insanı bir başkaydı köyün. Gurbettekilerin ziyaret, köydekilerin sıla için dört gözle bekledikleri zamanlar yaşanırdı.... Bir de büyük şehir yasasıyla "Köy" yerine "Mahalle" kelimesini koymadılar mı, yüreğimi en çok yakan işlerden biri bu oldu. Yasal bir zorunluluk deyip adını değiştireceğine yasal bir çare bulaydın da hatıralarımızı, hayallerimizi yıkmasaydın ne olurdu ki? Elbet et yiyemez, peynire dokunamazsın artık, olanlar oldu. Ne kadar teşvik verilirse verilsin, emekli üç beş kişiden başkası gitmiyor artık köylere. Şehirlerin ruhu mu kalmış, kaçmak için yer arayanlar da insansızlıktan yerleşemiyor köylere. İyisiyle kötüsüyle arıyoruz köyümüzü. Umudum mahşere kaldı artık.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)