Model Müslüman Toplumun Sosyolojisi Hz. Ömer Dönemi
Tanıtım Bülteni
Orta Çağda özellikle Batı dünyasında Hıristiyanlığın ve geleneğin özgürlüklere, bilimsel tespitlere, sanata ve değişime karşı gösterdiği direnç Rönesans, Reform ve Aydınlanma düşünce akımlarının ortaya çıkmasına yol açmış dini düşünce yoğun şekilde sorgulanmıştır. Bu bağlamda dinlerin toplumsal ve bilimsel yenilikler ve değişimler karşısında insanlığa çözüm üretemedikleri kanaati Batı dünyasında kabul görmüştür. Bu durum tüm dünya toplumlarını da etkilemiş, Müslüman Toplumlar da bu rüzgarla karşılaşmışlar ve etkilenmişlerdir. Ancak I. - II. Dünya muharebesi ve Bosna savaşında Batının insan hakları konusundaki çifte standart uygulamaları yeni tartışmalara yol açmıştır. Bu bağlamda özellikle Müslüman Dünyadaki yeni arayış ve çabalar İslam’ın ilk dönemlerine ilgiyi yoğunlaştırmıştır. İlk dönemin en gözde süreçlerinden biri adaleti ile sembolleşen Hz. Ömer Dönemidir ve bu dönem çoğunlukla Model Müslüman Toplum yapısı olarak belirtilmektedir. Hz. Ömer Dönemi, coğrafî, siyasî, dinî ve kültürel pek çok genişlemeyi ve yeni durumları içinde barındırmaktadır. Dönem bu özellikleri ile bir bakıma İslam Dininin siyasî, iktisadî, ailevî, kültürel, dinî vb. alanlarda ortaya çıkan yeni veya ilk karşılaşılan durumlara nasıl çözüm üretildiğini anlama bakımından dikkat çekici veriler içermektedir. Araştırmamız sosyolojik bir perspektifle hem ilgi çekici bu dönemin toplumsal yapısını, hem de sosyal değişmesini tespit etmeyi amaçlamıştır. Elde edilen bulguların günümüzün sorunlarının çözümüne ışık tutacağını ümit ederiz.
Asr-ı Saadet döneminin, çok iyi anlaşılıp kitap ve sünnetin her zaman asli kaynaklar olarak (Ahzab33/36) hükmetmedeki en önemli kaynak olduğunu yazar araştırması ile bize sunmuş. Sosyolojinin isminin bir ilim olarak teşekkül etmediği lakin; İslam sosyolojisinin gelecek nesillerin araştırması için ne denli müthiş ve köklü olduğunu burada anladık. Sistemleşmemiş devletlerde yaşayıp, batıya özenti olan toplumlarda görüldüğü gibi araştırıp toplumu ıslah etmek için bu dönemin anlaşılması çok önemlidir. Laik olmadığı halde din ile hükmeden ehil insanların toplumu nasıl şahlandırdığı burada çok açık görülmektedir. Yazarın bize çok fazla kaynak arasından sosyolojik verileri süzerek sunduğu bu şah eseri, medeniyetimizin ulaştığı noktaları görmek isteyen kişilerin başucu eseri edinmesi önemlidir…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Asr-ı Saadet döneminin, çok iyi anlaşılıp kitap ve sünnetin her zaman asli kaynaklar olarak (Ahzab33/36) hükmetmedeki en önemli kaynak olduğunu yazar araştırması ile bize sunmuş. Sosyolojinin isminin bir ilim olarak teşekkül etmediği lakin; İslam sosyolojisinin gelecek nesillerin araştırması için ne denli müthiş ve köklü olduğunu burada anladık. Sistemleşmemiş devletlerde yaşayıp, batıya özenti olan toplumlarda görüldüğü gibi araştırıp toplumu ıslah etmek için bu dönemin anlaşılması çok önemlidir. Laik olmadığı halde din ile hükmeden ehil insanların toplumu nasıl şahlandırdığı burada çok açık görülmektedir. Yazarın bize çok fazla kaynak arasından sosyolojik verileri süzerek sunduğu bu şah eseri, medeniyetimizin ulaştığı noktaları görmek isteyen kişilerin başucu eseri edinmesi önemlidir…