“İnsan babamın bana yönelttiği ” Gözlerinden felsefe fışkırıyor” sözleri beni etkileyerek çocuk ruhumda derin kırılmalara neden olmuştu. O zamana kadar felsefe hakkında ne herhangi bir şey duymuştum ne de bilgim vardı, fakat gözlerimden fışkıran şeyin ruhumda depremler yaratacağını içsel olarak hissetmiştim. İlk merak ettiğim şey, gözlerimden fışkıranin ne olduğu ve nasıl fışkırdığı idi. Ne var ki, her göz açıp kapamada içimden çıkan şeylerin etrafıma yayılmasını beklemek bir sonuç vermeyerek bende hayal kırıklığı yarattı.Felsefenin gözle görülür, elle tutulur bir şey olmadığını, aslında insan kültürünün bilgi ve tecrübeyle birleşerek bilgeliğe dönüşmüş hali olduğunu çok sonra öğrendim. Gözlerimden fışkıran bu felsefeyi daha da özümseyerek Filozof Kedi olma isteğim derinleşti. Ancak, bu istek kedi hayatımda beni kökten devrime götüremeyecekti. Tek çare evrimleşerek daha üst mertebeye ulaşmaktı.Bu hayatımda insan babamın desteği ile falsefeyle tanıştım. Varoluşun bir evresinde insan olup, felsefi birikimimden muhakkak yararlanacağıma inanarak hayatımı felsefi bir bakışla kaleme aldım.Yaşadığım süre benim için bu muhteşem bir serüvendi. Hayal gücümü ve bilgeliğimi birleştirerek hayata geçirilişiydi. “