Görünüşte bizden pek farklı olmayan insanlar… Ama onlar gelecek nesillere ışık olabilmek ve onları çeşitli ideolojilerin her türlü tuzağından koruyabilmek için bütün şimşekleri, paratoner gibi üzerlerine çekmişler. İşte, fikir ve mücadele adamlarımızın bilinmeyen ilginç yönlerini, Hüseyin Üzmez'in akıcı uslubuyla, kimi zaman tebessüm ederek zevkle okuyacağınız bu eserde bulabileceksiniz.
Bu kitabı okumaya başlarken hiç te bir tarih kitabı gibi gelmedi bana, öyle sade ve akıcı bir uslupla olaylar akıyordu ki bizzat insan içinde yaşıyordu…Hiç görmediğim insanlarla bu kadar hayal aleminde içli dışlı olmamıştım, imrendim desem yeri var bu insanlar arasındaki bağlılık,samimiyet, sevgi ve dostluğa. Bir gecede su gibi okunacak bir eser, su gibi ferahlatıcı,dindirici…Kitab bittiğinde şöyle bir hafızama baktım, hatırlamaya çalıştım olayları sadece derin bir huzur tarifsiz bir mutluluk sardı her yanımı bu gönül dostlarının bu kadar yakın bir ağızdan hikayelerini dinlemek yaşadığım hayatın ne kadar bayağı olduğunu gösterdi bana…Tam dostlara hediye edilecek bir kitap…ben de öyle yapacağım ne kadar dostum varsa şu fani dünyada hepsine okutmak istiyorum bu dev eseri, dev kafalı gönül dostlarının alışılmadık hikayelerini!!!Allah Hüseyin abiler gibilerden razı olsun, buradan kendisine teşekkürlerimi sunuyorum…
kitap çok güzel kesinlikle okunmasını tavsye ederim aynı zamanda şunu kıyaslamanızı istiyorum necip fazıl kısakürekin cinnet mustatli iki yazar iki bakış açısı aynı hapishane kesinlikle çok güzel bir ayrıntı olacaktır sizin için … dediğim gibi ikisinide okuyun..
“Ahmed Emin Yalman, İstiklal harbi’nde bile bu milletin temel tercihlerine zıt davranmış, kalemini zehirli ok gibi milletin vicdanına saplamış. Tam istiklal fikrine karşı çıkmış.Amerikan magandacılığını savunmuş sonra da güzellik müsabakaları ile ahlak ve maneviyatımıza tasallut etmiştir. Onu ben vurdum. Pişman da değilim. İsterseniz beni asın…”daha on yedi yaşında savunmasında bunları söylüyor Hüseyin Üzmez.daha çocuk yaştaki cesareti insana şaşkınlık veriyor.sonradan pişman olduğunu anlatıyor. yer yer tebessüm edilerek okunacak çok keyifli bir eser olmuş..
Günümüz nesli tarafından destanlasan şahsiyetlerin de bizler gibi insan olduklarını anlatan güldüren, iç çektiren, özleten anlatımlarıyla tanıdık bir ses Hüseyin Üzmez.Elinizden bırakmadan okuyacağınız ve tekrar okuduğunuzda ilkinden hiçbirşey kaybetmediğini anladığınız bir eser olacaktır.
Hüseyin üzmez hayatını ve tanıdık birçok şahsiyeti o akıcı ve samimi üslubuyla anlatıyor.Düşündüren ve gülmekten kırılacağınız bir kitap.MUTLAKA OKUYUN.Bu kitap içinizi ısıtacak.”Kürdün biri bir hocaya gitmiş:’Hocam’ demiş’dünya neyin üzerinde duruyor?’-Öküzün boynuzunda…demiş.-Öküz neyin üstünde duruyor?-Balığın sırtında…-Balık nerde duruyor?-Denizin içinde…Zavallı kürt bir türlü tatmin olmamış.-Eyleyse ört ki ölem…Hoca şaşırmış.-Neden?-Neden olacak hoca ben bu dünyayı sağlam birşey zannederdim.Şimdi öküz dursa balık durmaz;balık dursa öküz durmaz.Böylesi oynak bir dünyada yaşanır mı hiç?…Allah için bizim hoca balığı denizi karıştırmazdı.-Dünya sarı öküzün boynuzunda durur…Derdi.-Ya zelzele neden olur?-O zaman öküzü moz tutar.(Moz dediği ,bazı yerlerde büelek denilen ,sığırları ısırınca canlarını yakan bir çeşit sinekti.)Bir gün dayanamadım sordum:-Öküzü moz tutunca niye bütün dünya sallanmıyor da belirli yerler sallanıyor?-Kes sesini…Allah’ın hikmetinden sual olmaz”
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bu kitabı okumaya başlarken hiç te bir tarih kitabı gibi gelmedi bana, öyle sade ve akıcı bir uslupla olaylar akıyordu ki bizzat insan içinde yaşıyordu…Hiç görmediğim insanlarla bu kadar hayal aleminde içli dışlı olmamıştım, imrendim desem yeri var bu insanlar arasındaki bağlılık,samimiyet, sevgi ve dostluğa. Bir gecede su gibi okunacak bir eser, su gibi ferahlatıcı,dindirici…Kitab bittiğinde şöyle bir hafızama baktım, hatırlamaya çalıştım olayları sadece derin bir huzur tarifsiz bir mutluluk sardı her yanımı bu gönül dostlarının bu kadar yakın bir ağızdan hikayelerini dinlemek yaşadığım hayatın ne kadar bayağı olduğunu gösterdi bana…Tam dostlara hediye edilecek bir kitap…ben de öyle yapacağım ne kadar dostum varsa şu fani dünyada hepsine okutmak istiyorum bu dev eseri, dev kafalı gönül dostlarının alışılmadık hikayelerini!!!Allah Hüseyin abiler gibilerden razı olsun, buradan kendisine teşekkürlerimi sunuyorum…
kitap çok güzel kesinlikle okunmasını tavsye ederim aynı zamanda şunu kıyaslamanızı istiyorum necip fazıl kısakürekin cinnet mustatli iki yazar iki bakış açısı aynı hapishane kesinlikle çok güzel bir ayrıntı olacaktır sizin için … dediğim gibi ikisinide okuyun..
“Ahmed Emin Yalman, İstiklal harbi’nde bile bu milletin temel tercihlerine zıt davranmış, kalemini zehirli ok gibi milletin vicdanına saplamış. Tam istiklal fikrine karşı çıkmış.Amerikan magandacılığını savunmuş sonra da güzellik müsabakaları ile ahlak ve maneviyatımıza tasallut etmiştir. Onu ben vurdum. Pişman da değilim. İsterseniz beni asın…”daha on yedi yaşında savunmasında bunları söylüyor Hüseyin Üzmez.daha çocuk yaştaki cesareti insana şaşkınlık veriyor.sonradan pişman olduğunu anlatıyor. yer yer tebessüm edilerek okunacak çok keyifli bir eser olmuş..
Günümüz nesli tarafından destanlasan şahsiyetlerin de bizler gibi insan olduklarını anlatan güldüren, iç çektiren, özleten anlatımlarıyla tanıdık bir ses Hüseyin Üzmez.Elinizden bırakmadan okuyacağınız ve tekrar okuduğunuzda ilkinden hiçbirşey kaybetmediğini anladığınız bir eser olacaktır.
Hüseyin üzmez hayatını ve tanıdık birçok şahsiyeti o akıcı ve samimi üslubuyla anlatıyor.Düşündüren ve gülmekten kırılacağınız bir kitap.MUTLAKA OKUYUN.Bu kitap içinizi ısıtacak.”Kürdün biri bir hocaya gitmiş:’Hocam’ demiş’dünya neyin üzerinde duruyor?’-Öküzün boynuzunda…demiş.-Öküz neyin üstünde duruyor?-Balığın sırtında…-Balık nerde duruyor?-Denizin içinde…Zavallı kürt bir türlü tatmin olmamış.-Eyleyse ört ki ölem…Hoca şaşırmış.-Neden?-Neden olacak hoca ben bu dünyayı sağlam birşey zannederdim.Şimdi öküz dursa balık durmaz;balık dursa öküz durmaz.Böylesi oynak bir dünyada yaşanır mı hiç?…Allah için bizim hoca balığı denizi karıştırmazdı.-Dünya sarı öküzün boynuzunda durur…Derdi.-Ya zelzele neden olur?-O zaman öküzü moz tutar.(Moz dediği ,bazı yerlerde büelek denilen ,sığırları ısırınca canlarını yakan bir çeşit sinekti.)Bir gün dayanamadım sordum:-Öküzü moz tutunca niye bütün dünya sallanmıyor da belirli yerler sallanıyor?-Kes sesini…Allah’ın hikmetinden sual olmaz”