Doğduğumuz andan itibaren kendimizi sevmekle başladı hikayemiz… Çocuk olduk, etraftaki her şeyi sevmekle devam etti… İnsanları, insan olmayanları, çiçekleri, böcekleri (en çok uğur böceğini) cansız olan oyuncakları da…Biraz büyüdük; ilk kendimizden vazgeçtik. Sonra çevredekilerle başladı savaşımız…Kendimizi tanımaktan korktuk. Kendimizi tanısak bilirdik ki, sorumluluk alacak, iyileri kendimiz üstlenirken; kötülerden sorumlu tutacağımız kimseyi bulamayacaktık… Kaçtık, kaçabildiğimiz kadar… En büyük savaş ben ileydi, kırgınlık, öfke de… İşte bu sebepten istedim ki; kapaktaki ayıraç Aynalı Baykuş sizin yol haritanız olsun…Kitabı elinize aldığınızda, öncelikle aynada kendinize bakın; ister madde olan güzelliğe, ister iç güzelliğinize… Gördüğünüz suretle barışın istedim. Baykuş da rehberlik etsin size; görmediklerinize, duymadıklarınıza…Bilgeliği geçsin fikirlerinize, ruhunuza…Birbirimizi ve ile değil, ile ile seveceğimiz Aşk’lar yaşamak nasip olsun… Ve’de bireysellik varken, ile’de birbiri içinde kaybolmak vardır…


Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bu kitabın beni ilk cezbeden tarafı ismi, ikincisi de kapak fotoğrafıdır.Ayracı hale daha not tahtamda asılı durur.Ama aynı zevki okurken alamadım.Beklentimi karşılamadı.
ÇOK KIYMETLİ HOCAMIN BU İLK KİTABINI ALIP BİR SOLUKTA OKUMAKTAN BÜYÜK HAZ ALDIM… ELLERİNE SAĞLIK…