Günümüzde insanoğlu iç içe geçmiş çok acı iki gurbet içinde. İnsan "Kur'an'sızlık gurbeti" yudumlarken Kur'an da cemaatsizlik gurbeti yaşıyor.Bizler Kur’an-ı Kerim’e olan sevgi ve saygımızdan öte Allah’ın kelâmına ve hakikatlerine gerçekten sahip çıkabiliyor muyuz?Hiç Kur'an-ı aşk-ı şevkle bağrımıza basıp "Kelâm-u Rabbî - Benim Rabbîmin sözleri" diyerek öptüğümüz oldu mu?Kur’an’ı evimizin en yüksek yerine asıp, bazı hususi gün ve gecelerde tozunu silerek öpüp alnımıza koymakla hakiki manada Kur’an-ı anlayabiliriz miyiz?Kur’an’ı Kerim’i derinliğine tanımaktan, güzelliklerini anlatmaktan, maalesef Müslümanlar olarak çok uzakta bulunuyoruz. Sanki Kur’an bir vadide, biz bir vadideyiz.Oysa ki kâinatı ve insanı anlatan bir kitap olarak her şeyi beyan eden Kur'an'da hiç bir şey eksik bırakılmamış, yaş, kuru her şey, içeriğine dahil edilmiştir.Kur'an'da her şey vardır ama, herkes her şeyi onda olduğu gibi göremez. Ancak çalışma, tefekkür ve ilhamla anlayabileceği nişanlar, işaretler, alâmetler ve ipuçları halinde bulunmaktadır.Kur’an-ı Kerim’in gelecekten verdiği haberleri, edebi güzellikleri, Kur’an’ın faziletlerini, ilimlere bakış açısını, milletlerin ve medeniyetlerin kurtuluş çarelerinin ele alınışı gibi bir çok konu “Kur’an Hakkında Bilmediklerimiz”de.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
ilginç tespitler yapılmış, güzel bir çalışma olmuş