Sühreverdi’ye göre mantıki kiyaslarla ve istikra ile ulaşılan delillerle varılan en son noktada kaim; arz nurların, berzahların ve hey’etlerin hepsinin, ötesinde başka bir nur olmayan bir nurda son bulması gerekir.
“İste O da, Nuru’l-Envar’dır.
En-Nuru’l-Muhit, en-Nuru’l-Kayyum, en-Nuru’l-Mukaddes, En-Nuru’l-A ‘zamu’l-A’la da denilen bu nur, Kahhar olan Nur’dur. Ve mutlak Gani’dir. Çünkü ötesinde başka hiçbir şey yoktur.


Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Sühreverdi Maktul, Türk tarihinde önemli bir şahsiyet ancak önemli olduğu derecede tanınmıyor ne yazık ki. O, İşrakî (Aydınlanma) Tarikatının kurucusu ve şeyhi olmakla birlikte sadece bir tarikat şeyhi değil aynı zamanda bir fillozofdur. Pek çok araştırmacıya göre, İbn-i Sina’nın bıraktığı yerden devam eden bir bilgin. Aristo’yu yakından bilen ve felsefi açılımlarında Aristo mantığından yararlanan bir filozof. Hitabeti güçlü, gittiği her yerde kendini sevdiren ve dikkat çekebilen biri. Halep’e geldiğinde muhaliflerince, toplumu islamın kaidelerinden uzaklaştırdığı yönünde, dönemin sultanı Selahaddin Eyyubi’ye yapılan şikayet sonrasında 36 yaşında ölüme mahkum edilmiş ve kendisi bir kale zındanında aç bırakılarak ölmeyi tercih etmiştir. Akrabası ve Sühreverdi tarikatının kurucusu olan Şihabeddin Ömer Sühreverdi’den ayırdedebilmek için de ölümünden sonra isminin sonuna “maktul” kelimesi eklenmiştir.Bu kitapta Sühreverdi Maktul’un hayatı, eserleri, felsefesi ve çalışmaları anlatılmaktadır. Ayrıca eserlerinde kullandığı uslup, dil, sembol ve tarz üzerine de ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Yazarının hem bir Arap dili hem de bir Tasavvuf felsefesi uzmanı olması eserin tam bir bütünlük içerisinde ele alınmasını sağlamış. Hatta Arap dili ve edebiyatıyla alakalı yeteri kadar bilgisi olmayan okuyuculara bile doyurucu bilgiler verilerek Sühreverdi’nin edebi yönü güzel bir şekilde anlatılmıştır. Ayrıca Sühreverdi’nin öldürülmesinin gerçek sebebi de tarihi kaynaklar ışığında ifade edilmiş ve bildiğimiz yanlışlıklar düzeltilmiştir.