Ünlü Dinler Tarihçisi Karen Armstrong, tarih öncesi avcı toplumlarından başlayarak mitin doğuşunu, varoluş nedenlerini ve geçirdiği evreleri anlatıyor. Son beş yüz yıldaki gelişmelerle giderek hayatın her alanına yayılan teknoloji ve bilimsel bakış açısının mitolojiye ve insanlığa verdiği zararları irdeliyor. Thomas Mann, James Joyce, Picasso, Conrad gibi sanatçıların yapıtlarında, yaşantımızda etkisini bütünüyle yitirmiş hikâye ve etkinliklerin imgelemimizde ve bilinçaltındaki varlıklarına dikkat çekiyor. 21. yüzyılın tek bir kültür ve gerçeğin dayatıldığı küresel bir köy haline gelen, yok olmanın eşiğindeki dünyasında, okuru, insanlığın eski öykülerine kulak vermeye ve yaşamlarımızı anlamlı kılmak adına yeni mitler yaratmaya çağırıyor.
Bir başka Karen Armstrong şaheseri. Yüzü ve bedeni kendisine benzeyen hayvanları avlamanın insan psikolojisi üzerinde yarattığı travma ve totem kültürlerinin doğuşu çok çarpıcı geldi. İnsanlığın inanç serüveninde güzel tespitlerle dolu, tavsiye ediyorum.
Kitap içerisindeki bilgilerin çoğu yanlış ve bilim dünyasında kabul görmeyen görüşler. Örneğin tek tanrı inancının peleolitik dönemde var olduğunu iddia ediyor böyle bir şey mümkün değil. Tek tanrı inancı mö.4bin yıl öncesinde yok.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bir başka Karen Armstrong şaheseri. Yüzü ve bedeni kendisine benzeyen hayvanları avlamanın insan psikolojisi üzerinde yarattığı travma ve totem kültürlerinin doğuşu çok çarpıcı geldi. İnsanlığın inanç serüveninde güzel tespitlerle dolu, tavsiye ediyorum.
Kitap içerisindeki bilgilerin çoğu yanlış ve bilim dünyasında kabul görmeyen görüşler. Örneğin tek tanrı inancının peleolitik dönemde var olduğunu iddia ediyor böyle bir şey mümkün değil. Tek tanrı inancı mö.4bin yıl öncesinde yok.